Harlem Rönesansı: Büyük Göç ve Kültürel Kimlik
İçindekiler
- Giriş
- Harlem Rönesansı Nedir?
- Büyük Göç: 1910-1920
- Harlem'de Kültürel Kimlik Oluşturma
- Ekonomik Nedenlerle Harlem'in Terk Edilmesi
- İki Tema: Irkçı Gurur ve Kin
- Racial Pride (Irkçı Gurur)
- Racial Resentment (Gurur)
- Siyah Şairlerin Sesleri: Countee Cullen ve Angelina Grimké
- Langston Hughes ve Harlem Üzerine Düşünceler
- Harlem Shadows: Claude McKay'in Şiiri
- Sonuç
Giriş
Merhaba herkese! Bu makalede, 20. yüzyılın başında Amerika'da ortaya çıkan ve Harlem Rönesansı olarak adlandırılan dönemi ele alacağız. Bu dönem, Afrikalı Amerikalılar tarafından kültürel kimliklerini oluşturmak için çaba gösterdikleri bir dönemdi. Bu makalede, Harlem Rönesansı'nın neden önemli olduğunu, Büyük Göç'ün nasıl etkili olduğunu, siyah toplulukta ortaya çıkan iki temanın ne olduğunu ve ünlü şairlerin eserlerini inceleyeceğiz. İyi okumalar!
Harlem Rönesansı Nedir?
Harlem Rönesansı, 1910-1930 yılları arasında Amerika'da ortaya çıkan ve özellikle New York'un Harlem bölgesinde etkili olan bir kültürel ve entelektüel hareketti. Bu dönemde siyah sanatçılar, yazarlar, müzisyenler ve entelektüeller, siyah kültürünü ve kimliğini oluşturma çabası içindeydi. Harlem, siyah topluluğunun güçlü bir temsiliyetini oluşturuyordu ve bu dönemde siyah sanat ve edebiyatının zirve dönemini yaşadı.
Büyük Göç: 1910-1920
Birçok siyah düşünür, Büyük Göç olarak adlandırılan hareketi başlattı. Büyük Göç, 1910-1920 yılları arasında özellikle W.E.B. Du Bois tarafından teşvik edilen siyah nüfusun güneyden kuzeye göç etmesi anlamına gelir. Bu dönemde, siyahların New York'un Harlem gibi terkedilmiş bölgelerine ve ayrıca Chicago ve Detroit gibi büyük şehirlere yaklaşık 300.000 kişinin göç ettiği tahmin edilmektedir.
Harlem'de Kültürel Kimlik Oluşturma
Harlem Rönesansı, siyah Amerikalıların, beyaz bir çoğunluk olan New York'ta kültürel kimliklerini oluşturma veya kurma çabası içinde olduğu bir dönemdir. Bu süre zarfında, siyah sanatçılar, yazarlar ve müzisyenler, siyah toplumunun deneyimlerini, acılarını ve sevinçlerini anlatan eserler üretti. Bu eserler, siyah kimliğinin meşruluğunu ve tanınmasını sağlamada önemli bir rol oynadı.
Ekonomik Nedenlerle Harlem'in Terk Edilmesi
1930'lu yıllarda, Harlem Rönesansı, Büyük Buhran'ın etkisiyle zayıflamıştır. Birçok tanınmış siyah sanatçı ve entelektüel, ekonomik nedenlerden dolayı Harlem'i terk etmek zorunda kaldı. İçlerindeki umutları kırılan ve hayal kırıklığına uğrayan bu insanlar, siyahların eşitlik ve adalet taleplerini yeterince karşılamayan Yeniden Yapılandırma'nın ve Amerikan İç Savaşı sonrasındaki hayal kırıklıklarının sonucu olarak hissettiler.
İki Tema: Irkçı Gurur ve Kin
Harlem Rönesansı döneminde, siyah sanat, edebiyat ve müzikte iki temalı bir dönem ortaya çıktı: ırkçı gurur ve kin. Bu iki tema, siyah sanatçıların, yazarların ve müzisyenlerin eserlerinde görülebilir. Bu dönemin en önemli yönlerinden biri, destekçilerinin siyah kimliğini meşrulaştırmalarıdır. Birlik ve toplumun hissi, Afrikalı Amerikalıların eşit muameleyi hak eden insanlar oldukları kavramını pekiştirmeye yardımcı oldu.
Irkçı Gurur
Irkçı gurur, Harlem Rönesansı sırasında ortaya çıkan önemli bir tema olarak dikkat çeker. Irkçı gurur, Afrikalı Amerikalıların kimliklerini ve kültürlerini kabul ettiği ve bununla gurur duyduğu fikrini ifade eder. Bu gurur, kendi benliklerini tanıma ve toplum tarafından kabul edilme arayışlarıyla ilişkilidir. Irkçı gurur, siyah toplumunun güçlü bir şekilde temsiliyetini oluşturmak için kullanıldı.
Racial Resentment
Diğer temaysa kin temasıydı. Bu dönemde yaşanan hayal kırıklığı, siyah toplumunda bir öfke ve kin duygusu ortaya çıkardı. Siyah Amerikalılar, beyaz üstünlüğün ve ırkçı ayrımcılığın sonuçlarına maruz kalmış, eşitliğin ve adaletin ihlal edilmesiyle hayal kırıklığına uğramışlardır. Bu temanın da sanat, edebiyat ve müziğe yansımaları görülebilir.
Siyah Şairlerin Sesleri: Countee Cullen ve Angelina Grimké
Harlem Rönesansı döneminde, birçok siyah şair ortaya çıktı ve önemli eserler ürettiler. Özellikle Countee Cullen ve Angelina Grimké, bu dönemin önde gelen şairleri arasında yer alır. Countee Cullen'ın "From the Dark Tower" ve Angelina Grimké'nin "The Black Finger" gibi eserleri, bu dönemin ruhunu iyi yansıtan şiirler arasındadır.
Langston Hughes ve Harlem Üzerine Düşünceler
Harlem Rönesansı denince akla gelen isimlerden biri de Langston Hughes'tır. Hughes, siyah kültürünü ve Harlem'in yaşamını en iyi şekilde anlatan şairlerden biridir. Şiirlerinde caz, blues ve siyah Amerikan kültürünü etkili bir şekilde kullanır. Hughes'in "Harlem" gibi ünlü şiirleri, bu dönemin ruhunu en iyi yansıtan eserler arasındadır.
Harlem Shadows: Claude McKay'in Şiiri
Claude McKay'in "Harlem Shadows" şiiri, Harlem Rönesansı döneminin önemli eserlerinden biridir. Bu şiirde, Afrikalı Amerikalı kadınların geceleri sokaklarda dolaşması ve fuhuşla uğraşması ele alınır. McKay, bu şiir aracılığıyla Harlem'in karanlık yüzünü gözler önüne serer ve sanatçıların siyah toplumunun gerçek yaşamını da ele alması gerektiğini vurgular.
Sonuç
Harlem Rönesansı, siyah Amerikalıların kültürel kimliklerini oluşturma çabası içinde oldukları dönemde ortaya çıkan önemli bir kültürel ve entelektüel hareketiydi. Bu dönemde siyah sanatçılar, yazarlar ve müzisyenler, siyah toplumunun deneyimlerini ve kimliğini yansıtan eserler ürettiler. Harlem Rönesansı'nın etkileri hala bugün hissedilmektedir ve bu dönem, siyah sanatının ve kültürünün Amerika'da tanınmasına önayak olmuştur.
【资源】