Çocuğunu kaybeden ebeveynlerin hikayesi | Şin-ae Davası
İçindekiler
- Giriş
- 1999'da Çocuk İstismarının Ciddiye Alınması
- Schnick Davası
- Şin Hee'nin Hikayesi
- Hastalığın Teşhisi
- İhmalin Devam Etmesi
- Dini İnanışlar ve Yetersizlik
- Kampanya ve Hukuksal Mücadele
- Dikkat Çekici Sonuçlar ve Yeniden Tedavi Reddi
- Sonrası
- Çocuk İstismarı ve Hukuksal Durum
- Ebeveyn Hakları
- Çocuk Refahı Yasası
- Sonuç
- Kaynakça
Giriş
Bu makalede, 1999 yılında Güney Kore'de ortaya çıkan ve günümüzde hala ülkeyi sarsan bir çocuk istismarı vakası olan Schnick davası incelenecektir. Bu olay, çocuk istismarının ciddiye alınmaya başlandığı bir dönemde meydana gelmiştir ve ülkede büyük bir tepkiye yol açmıştır. Şin Hee adında bir kız çocuğu, dini inançların sağlık hizmetleriyle çatışması sonucu yaşamını kaybetmiştir. Bu makalede, Schnick davasının ayrıntıları, ebeveyn hakları ve çocuk refahı yasaları gibi konular ele alınacaktır.
1. Giriş
Güney Kore'de 1999 yılında ortaya çıkan Schnick davası, ülkede çocuk istismarının ciddiye alınmaya başlandığı bir döneme denk gelir. Bu olay, Şin Hee adında bir kız çocuğunun dini inançlar nedeniyle sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılması ve sonucunda hayatını kaybetmesiyle ilgilidir. Schnick davası, çocuk istismarı konusunda toplumda büyük bir şok yaratmış ve ülkede çocuk haklarının korunmasına yönelik önlemlerin alınmasına yol açmıştır.
2. 1999'da Çocuk İstismarının Ciddiye Alınması
1999 yılında Güney Kore'de çocuk istismarının ciddiye alınması Schnick davasıyla tetiklenmiştir. Bu olay, dönemin hükümet yetkilileri tarafından ciddi bir şekilde ele alınmış ve çocuk istismarına karşı cezai yaptırımlar getirilmiştir. Schnick davası, ülkede çocuk haklarının korunması konusunda bir dönüm noktası olmuştur.
3. Schnick Davası
Schnick davası, Şin Hee adında bir kız çocuğunun istismara uğraması ve sonucunda ölmesiyle ilgilidir. Bu olay, toplumda büyük bir şok yaratmış ve çocuk istismarının ciddiye alınmasını sağlamıştır. Şin Hee'nin hikayesi, dini inançların sağlık hizmetleriyle çatışmasıyla bir drama dönüşmüştür.
3.1. Şin Hee'nin Hikayesi
Hastalığın Teşhisi
Şin Hee, 1990 yılında dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. 1995 yılında beş yaşındayken Wilms tümörü (bir çocukluk kanseri türü) teşhisi konulmuştur. Ancak Şin Hee'nin ebeveynleri, dini inançları gereği kızlarını hastaneye götürmeme kararı almışlardır. Bu nedenle, Şin Hee hastalığına tedavi görememiş ve sağlığı hızla kötüleşmiştir.
İhmalin Devam Etmesi
Şin Hee'nin sağlık durumu ciddileştiğinde, annesi nihayet Aju Üniversitesi Tıp Merkezi'ne kızını götürme kararı almıştır. Ancak babası, dini inançları gereği kızlarını tedavi ettirmek istememiş ve hastane odasından ayrılmaları için baskı yapmıştır. Bu süreçte Şin Hee, acı içinde kıvranmış ve hastalığına dair şikayetlerini annesine iletmeye çalışmıştır. Ancak ebeveynleri, tedavinin gereksiz olduğunu ve Tanrı'nın onu iyileştireceğini söyleyerek bir şey yapmamışlardır.
Dini İnanışlar ve Yetersizlik
Şin Hee'nin ebeveynleri, Şin Hee'nin tedavisine yönelik dini inançlarının etkisinde kalmışlardır. Özellikle babası, Tanrı tarafından kızının iyileştirileceğine inandığını belirtmiş ve hastane üzerinde ısrar etmemiştir. Ancak kilise üyeleri, Şin Hee'nin tedavi edilmesi konusunda ebeveynlere uzun süre boyunca baskı yapmıştır. Bu noktada, ebeveynlerin kendi dini inançları olduğu anlaşılmıştır.
Kampanya ve Hukuksal Mücadele
Şin Hee'nin hikayesi, televizyon programı "Cevapsız Sorular" aracılığıyla halka duyurulmuştur. Bu program sayesinde halkın desteği ve bağışlarıyla büyük bir kampanya başlatılmış ve Şin Hee'nin tedavi edilmesi için uğraş verilmiştir. Ancak ebeveynler, başlangıçta çocuklarını hastaneye götürmeme konusunda direnmişlerdir. Hükümet yetkilileri ve hukukçular, ebeveynleri ikna etmek için çeşitli yollar denemişlerdir. Ancak süreç, çocuk istismarıyla ilgili yasal mevzuatın eksikliği nedeniyle zorlu olmuştur.
Dikkat Çekici Sonuçlar ve Yeniden Tedavi Reddi
Şin Hee, kampanya sayesinde hastaneye götürülmüş ve tedavi edilmiştir. Ancak, ebeveynlerin inatçı tutumu sonucunda tedavi süreci karmaşık hale gelmiştir. Şin Hee'nin ebeveynleri, tedaviden sonra bile cerrahi müdahaleyi reddetmiş ve kızlarını hastanede bırakmışlardır. Bu, kamuoyu nezdinde olumsuz bir izlenim yaratmış ve ebeveynlere karşı tepkilerin artmasına yol açmıştır.
Sonrası
Şin Hee'nin tedavi süreci karmaşık ve zorlu geçmiştir. Tedavinin ardından bir süre okula devam etmiş ve sağlığı düzelmeye başlamıştır. Ancak üç yıl sonra Şin Hee'nin kanserinin nüks ettiği ve hayatını kaybettiği açıklanmıştır. Bu olay, Şin Hee'nin ebeveynlerinin çocuk istismarı suçlamalarıyla karşı karşıya kalmasına ve diğer çocuklarının koruma altına alınmasına yol açmıştır.
4. Çocuk İstismarı ve Hukuksal Durum
Çocuk istismarı, Güney Kore'de ciddiye alınması gereken bir konudur. Ebeveynlere tanınan haklar, çocukların haklarını ihlal etmeden sınırlıdır. Schnick davası, çocuk istismarının önlenmesi ve çocukların tıbbi yardım alabilmesi için hukuki mevzuatın gözden geçirilmesine yol açmıştır.
4.1. Ebeveyn Hakları
Güney Kore'de ebeveynlere tanınan haklar, çocukların refahını koruma amacıyla sınırlıdır. Ancak çocuk istismarı vakalarında, ebeveyn hakları çocukların yaşam hakkıyla çatışabilir. Schnick davası, ebeveynlerin çocuklarının refahını ihmal etme durumunda haklarının kısıtlanması gerektiğini göstermiştir.
4.2. Çocuk Refahı Yasası
Schnick davası, çocuk istismarıyla ilgili mevcut yasaların yetersiz olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, 2000 yılında Çocuk Refahı Yasası revize edilerek, hastaneye gitmeme ve ihmal gibi durumları kapsamına almıştır. Bu yasa değişikliği, çocukların tıbbi yardım alabilmesi için ebeveynlerin haklarını sınırlamayı hedeflemiştir.
5. Sonuç
Schnick davası, Güney Kore'de çocuk istismarının ciddiye alınmaya başlandığı bir döneme denk gelmektedir. Bu olay, bir çocuğun dini inançlar nedeniyle gereken tıbbi yardımı alamaması sonucunda hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Schnick davası, çocuk istismarının önlenmesi ve çocukların haklarının korunması konusunda toplumda bir farkındalık yaratmıştır.
6. Kaynakça