1000-1435 Katolik Sosyal Tarihi
Table of Contents:
(Use bold formatting for headings)
Table of Contents
- Giriş
- Tarihi Arka Plan
- Hıristiyanlık ve Devlet İlişkisi
- 3.1 Kilise ve Devlet Arasındaki Gerilim
- 3.2 Doğu ve Batı Kilisesi Arasındaki Ayrılık
- 3.3 Cluniac Reformu ve Devletin Kiliseye Müdahalesi
- Aziz Thomas Becket ve Kilisenin Özgürlüğü
- 4.1 Thomas Becket'in Hayatı ve Şehitliği
- 4.2 Kilisenin Özgürlüğü ve Devletin Gücü
- Avignon Papalığı ve Özgürsemenin Çöküşü
- 5.1 Avignon Papalığı ve Papa'nın Fransız Etkisi
- 5.2 İki Hattaletli Papa ve Milliyetçilik
- Yüzyıl Savaşları ve Milliyetçilik
- 6.1 Yüzyıl Savaşları ve Milliyetçi Sentez
- 6.2 Siyasi ve Kültürel Kimliklerde Değişim
- Kölelik ve Papa'nın Tutumu
- 7.1 Yeni Dünya ve Köle Ticareti
- 7.2 Papa Eugenus'ün Köleliği Kınayan Bildirisi
- Sonuç
Giriş:
Hristiyanlık tarihinde, kilise ve devlet ilişkisi her zaman dikkate değer bir gerilim kaynağı olmuştur. Bu gerilim, kilisenin Tanrı'nın yasası doğrultusunda yönetimi savunmasıyla devletin kendi otoritesini korumak istemesi arasındaki temel çatışmadan kaynaklanmaktadır. Bu makalede, 1000 yılından 1400'lere kadar olan dönemdeki kilise-devlet ilişkilerinin tarihsel arka planını ve bu ilişkilerin Hristiyan uygarlığının çöküşündeki etkisini ele alacağız. Ayrıca, Aziz Thomas Becket'in kilisenin özgürlüğü için verdiği mücadeleyi ve Papa'nın kölelik karşıtı pozisyonunu inceleyeceğiz. Bu dönemdeki milliyetçilik ve kölelik gibi konular üzerinde de duracağız.
1. Tarihi Arka Plan
Ortaçağ Avrupa'sında Hristiyanlık, toplumun merkezi bir unsuru haline gelmiştir. Kilise, hükümetlerin etkili bir parçasıdır ve din, halkın hayatının her yönünü etkilemektedir. Kilise, evliliklerin, ceza yasalarının ve diğer önemli konuların düzenlenmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, devlet ve kilise arasında bir denge sorunu vardır. Devlet, kendi çıkarlarını korumak istemekte ve kilisenin otoritesini sınırlandırmaya çalışmaktadır.
2. Hıristiyanlık ve Devlet İlişkisi
3.1 Kilise ve Devlet Arasındaki Gerilim
Hıristiyanlığın temel prensiplerinden biri, Hristiyanların görevlerini yerine getirirken hem dini hem de dünyevi otoriteye saygı göstermeleridir. Ancak, bu prensibin uygulanması her zaman kolay olmamıştır. Kilise, Tanrı'nın insanlar üzerindeki yasalarını takip etmek için hükümete rehberlik etmek istemektedir, ancak hükümetin kendi çıkarlarına göre düzenlemeler yapmak istemesiyle sürekli bir gerilim ortaya çıkmaktadır.
3.2 Doğu ve Batı Kilisesi Arasındaki Ayrılık
Hristiyanlık tarihindeki en büyük ayrılık, Doğu ve Batı Kilisesi arasında gerçekleşmiştir. 1054 yılında, Papa ve Patrik arasında karşılıklı olarak birbirlerini aforoz etmeleri sonucunda bu ayrılık resmileşmiştir. Bu ayrılık, kilisenin politik bir unsur haline gelmesine ve kilise-devlet ilişkilerindeki gerilimin artmasına yol açmıştır.
3.3 Cluniac Reformu ve Devletin Kiliseye Müdahalesi
- yüzyılda, Cluniac Reformu olarak bilinen bir hareket başlamıştır. Bu hareket, kilisenin reforme edilmesini ve daha etkili bir şekilde Tanrı'nın yasalarını takip etmesini amaçlamıştır. Ancak, bu reform hareketi devletin kiliseye müdahale etme girişimleriyle sürekli şekilde çatışmış ve kilise-devlet ilişkilerindeki gerilimi artırmıştır. Devlet, kilisenin otoritesini sınırlamak istemekte ve kilise ise bağımsızlık talep etmektedir.
4. Aziz Thomas Becket ve Kilisenin Özgürlüğü
4.1 Thomas Becket'in Hayatı ve Şehitliği
Aziz Thomas Becket, 12. yüzyılda İngiltere'de yaşamış bir rahiptir. İngiltere Kralı II. Henry ile gerilim içinde olmuş ve kilisenin özgürlüğü için savaşmıştır. Aziz Thomas Becket, kilisenin bağımsızlığını savunmuş ve bu uğurda hayatını kaybetmiştir.
4.2 Kilisenin Özgürlüğü ve Devletin Gücü
Aziz Thomas Becket'in ölümünden sonra, kilisenin özgürlüğü konusundaki tartışmalar devam etmiştir. Devlet, kilisenin otoritesini sınırlamak istemiş ve kilise de bağımsızlığını korumaya çalışmıştır. Bu süreçte, Avignon papalığı ve yüzyıl savaşları gibi olaylar, kilise-devlet ilişkilerindeki gerilimi artırmış ve Hristiyan uygarlığının çöküşüne yol açmıştır.