Alan Watts'ın Gizlenme ve Bulunma Oyunu Hakkında Felsefi Derinlik
Table of Contents:
- Giriş
- İmajlar ve Düşünceler
- İnsan Hayatının Mevsimlerle Karşılaştırılması
- Tanrı ve İnsan Kavramları
- Mitolojik Terimler ve Evrenin Dramatik Yapısı
- Hindu İnancında Brahma'nın Rolü
- Kendinin Farkında Olma ve Evrenin Merkezi
- Her Şeyin Maskesiyi Takması
- Oyunun Temeli: Gizlenme ve Bulunma
- Gerçekliğin İkili Doğası: Görünme ve Kaybolma
- Sesin Yapısı: Ses ve Sessizlik
- Doğanın İki Yüzü: Katı ve Boşluk
Giriş
Merhaba! Bu makalede, imgelerin düşünceleri nasıl ifade ettiği ve insan zihninin şekillendirdiği konularına dalmak istiyoruz. Zihinsel süreçlerimizde mevsimlere benzetme yapmanın nasıl bir rol oynadığını ve evrenin doğasını düşünmeye çalışırken ne gibi yanlışlara düştüğümüzü keşfedeceğiz. Ayrıca, Hindu inancında Brahma'nın merkezi rolünü ve evrenin dramatik yapısını inceleyeceğiz. Hazırsanız, gelin birlikte zihin yolculuğuna çıkalım!
İmajlar ve Düşünceler
Düşünmek için kullandığımız temel yöntemlerden biri benzetmedir. Hayatımızı mevsimlere benzetirken olduğu gibi, bazen imgelerle daha fazla şey ifade edebiliriz. Her ne kadar insan yaşamı ile mevsimlerin döngüsü arasında önemli farklılıklar olsa da, birçoğumuz "hayatın kışı" veya "hayatın ilkbaharı" gibi ifadeler kullanırız. İmage, düşüncelerimizde güçlü bir şeye dönüşür.
Felsefi veya soyut kavramlarla düşünmeye çalıştığımızda ise çoğu zaman tuhaf şeyler yaparız. Bugünlerde tanrıyı beyaz sakallı yaşlı bir beyefendi olarak düşünmek saf görülüyor. Bu nedenle, daha sofistike olduğunu düşündüğümüzde tanrıyı bir zorunlu varlık olarak düşünürüz. Ya da Budistler gibi düşündüğümüzde tanrıyı ayrımı olmayan bir boşluk veya sonsuz öz olarak görürüz. Ancak, ne kadar rafine veya soyut olursa olsun, bu kavramlar da antropomorfik yani insan kaynaklıdır.
İnsan Hayatının Mevsimlerle Karşılaştırılması
İnsan hayatını mevsimlerle benzetme eğilimimiz, düşüncelerimizin çoğunda olduğu gibi imgelerin etkisini gösterir. İnsan yaşamının mevsimlerden farklı olduğu açıktır, ancak bir kışın hayatı veya bir baharın hayatı olarak konuşmamızın nedeni, bir şeyin başlangıcını, büyümesini, olgunlaşmasını ve sonunu temsil etmek istememizdir. İnsanın doğasıyla mevsimler arasındaki benzerlikleri görmek, düşüncelerimizi şekillendirme ve kendimizi anlama yolculuğumuzda bize yardımcı olur.
Tanrı ve İnsan Kavramları
Özünde insan olduğumuz için, düşüncelerimizin ve inançlarımızın şekli de insana benzer. Tanrı hakkındaki fikirlerimiz, dini, felsefi veya bilimsel olsun, fiziksel dünyanın ve fiziksel ötesi dünyaların çevrilmeleridir. Bu nedenle, antropomorfik olmayan bir fikir diye bir şey yoktur. Basit bir ifadeyle, tanrıyı beyaz sakallı yaşlı bir adam şeklinde düşünmek de, Thomas Aquinas'ın takipçisiyseniz tanrıyı zorunlu bir varlık olarak düşünmek de aynı şekilde insan-dostudur.
Mitolojik Terimler ve Evrenin Dramatik Yapısı
Şimdi, bu konuları biraz daha ayrıntılı olarak tartışmak istiyorum. Ancak, bu konuşmaları yaparken, bazı mitolojik terimler kullanacağım. Eğer bir tutkulu Hristiyanseniz, bu terimlerin Kilise'nin imajları ve Ortaçağ'dan türetildiğini düşünerek alınmayın. Çünkü ben, dünyanın dramatik bir hikaye olduğu görüşünü tartışıyorum.