Boşluk: Boş Olduğu Şey Nedir? | Thich Nhat Hanh (kısa eğitim videosu)
İçindekiler
- Giriş
- Buddha'nın Üç Kapısının Uygulanması
- Boşluk
- İmgesizlik
- Amaçsızlık
- Boşluk: Var Olmamak Değil, Farklı Bir Şey
- Form Boşluktur, Ama Boşluk Değildir
- Bir Şeyin Boş Olduğu Şey Nedir?
- Çiçek Örneği
- Nesnelerin Sadece İsimler Olduğu
- İnsan ve Atalar
- İnsanın Ayrı Bir Varoluşu Yoktur
- Beyin ve Karar Verme
- Kendilik Yoktur: Sürekli Değişim ve Bağımlılık
- Boşluk ve Birbirimize Bağımlılık
- Buddha'nın Evrenin Oluşu Hakkındaki Öğretisi
- Var Olanla Bağlantılıdır
- İlişkiler ve Boşluk
- Sonuç
Boşluğun Anlamı ve Önemi 💭
Buddha'nın öğretilerinde boşluk kavramı, genellikle yanlış bir şekilde hiçlik veya yokluk olarak anlaşılır. Ancak boşluk, var olmamak anlamına gelmez. Tam aksine, boşluğun derin anlamı, ayrı bir varoluşa sahip olmamaktır. Tüm varlıklar, birbirlerine bağlıdır ve her şey birbirinin içindedir. Bu kavram, insanın ve evrenin doğasının anlaşılmasına yardımcı olmak için kullanılır.
Buddha'nın Üç Kapısının Uygulanması 🧘♂️
Buddha'nın öğretilerinde, üç kapı ya da konsantrasyon egzersizinden bahsedilir: boşluk, imgelerin olmaması ve amaçsızlık. Bu kavramları pratiğe dökmek, korku ve umutsuzluktan kurtulmayı ve nihai gerçeğe ulaşmayı sağlar. Ayrıca, doğum ve ölüm gibi kavramlardan kurtulmamızı sağlayarak bizi özümle bağlantı kurmamıza yardımcı olur.
Boşluk: Var Olmamak Değil, Farklı Bir Şey 🌌
Boşluk, büyük bir yanılgıdır ve genellikle hiçlik olarak yanlış anlaşılır. Ancak boşluk, var olmamak ile aynı değildir. Bu sabah Beş Eğitim'in aktarılmasından önce, Kalp Sutra'sını okuduk. Bodhisattva Avalokiteshvara, kendi bedeninden oluşan form (beden), hisler, algılar, zihinsel oluşumlar ve bilincin boş olduğunu derin bir meditasyonla keşfetti. Ancak boş olmak, var olmamak anlamına gelmez. Bu yüzden "Form boşluktur, ama boşluk formdur" dedi. Boşluk, hiçlik demek değildir.
Form Boşluktur, Ama Boşluk Değildir 🌸
Bir nesneye baktığımızda, onun boş olduğunu düşünebiliriz. Ancak nesnenin boş olabilmesi için orada olması gerekmektedir. Dolu veya boş olabilmesi için nesnenin var olması gereklidir. Bu yüzden boşluk, var olmamak anlamına gelmez. Örneğin, bu bardağa baktığımızda, içinde hiçbir şey olmadığını düşünebiliriz. Ancak bardağın boş olabilmesi için üzerinde durması gerekmektedir. Bardağın içinde çay olmadığını düşünebiliriz, ancak içi hava ile doludur. Boşluk, "bir şeyin olmadığı" şeydir. Bu soru çok yardımcı olabilir: Bu çiçeğe baktığımızda, boş olarak tarif edilen şey nedir? Çiçekte ne görüyoruz? İçinde güneş ışığı görüyoruz. İçinde bir bulut görüyoruz. Bir şair olmanıza gerek yok, bir çiçeğin içinde yüzüyen bir bulutu görebilirsiniz. Yağmur olmadan hiçbir bulut yoktur ve hiçbir çiçek yetişmez. Yani, bu çiçeğin aslında boş olmadığı çok açıktır.İçi birçok şeyle doludur. İçi güneşle doludur. İçi bulutla doludur. Daha da ilerlediğinizde, tüm kozmosun bir araya geldiğini ve çiçeğin, bir mucize olarak ortaya çıkmasına yardımcı olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla, çiçek gerçekte kozmosla doludur. Peki, Bodhisattva Avalokita bu çiçeğin neden boş olduğunu söyledi? O zaman ona şunu sormamız gerekiyor: "Sevgili Bodhisattva Avalokita, bu çiçek boş derseniz, ben bilmek istiyorum, neyin boş olduğu? İçi her şeyle dolu." Yani, 'boş' ne anlama geliyor? Veya 'dolu' da neyle dolu? 'Bilinç' bir şeyin bilincidir sem demektir. Bodhisattva size şunu diyecektir: "Evet, haklısınız. Çiçek kozmosla doludur. Boş olmadığı tek şey, bağımsız bir varoluştur." Bir çiçek tek başına olamaz. Bir çiçeğin bağımsız bir varoluşu, ayrı bir doğası yoktur. Ayrı bir doğa, svabhava.İnsan ve Atalar Bir insanın ayrı bir varoluşu yoktur. İnsan sadece insan olmayan unsurlardan oluşur. Bir insana baktığınızda, ataları da görürsünüz. Elbette insan ataları vardır, ancak hayvan ataları da vardır, bitki ataları da vardır ve mineral ataları da vardır. İnsan insan olmayan unsurlardan oluşur. Tüm bu insan olmayan unsurları kaldırdığınızda, insan kalmaz. İnsan tek başına olamaz. İnsan, hayvanlar, bitkiler ve minerallerle bir arada varolmalıdır. Bu nedenle insanı korumak için hayvanları, bitkileri ve mineralleri korumak gerekir. Bu, Elmas Sutra'sının derin ökoloji üzerine öğretisidir. İnsan sadece insan olmayan unsurlardan oluşur. İnsan tek başına ya da kendinden oluşan bir varlık değildir. İnsan, hayvanlar, bitkiler ve minerallerle bir arada olmalıdır. İnsanı korumak için hayvanları, bitkileri ve mineralleri korumaya çalışmalısınız. Bu, Elmas Sutra'sının derin ekoloji üzerine öğretisidir. Oğluna baktığınızda babasını, annesini, tanıdığınız tüm ataları görürsünüz. Bir oğlan tek başına var olamaz, tek başına olamaz. Bir oğlan veya bir kız sadece ebeveynler, atalar ve diğer unsurlarla birlikte olabilir. Bu çok görülmesi zor değildir. Biyolog olarak, bir kişinin bedenine bakabilir ve kişinin ebeveynlerinin devamı olduğunu görebilirsiniz. Tüm hücrelerin, tüm genlerin, birçok nesilden beri aktarıldığını görebilirsiniz. Bir oğulun babasına öfkelendiğinde, içinde bir sorun vardır. Babalarına, babalarına, güneşe, suya, yiyeceğe ihtiyacı olmadan bir çocuk olamaz. Bir oğul veya bir kız bir konvansiyonel belirlemedir. Bu yüzden bir çocuk sonsuza dek bir çocuk kalamaz. Büyümelidir, genç bir adam veya yetişkin haline gelmelidir. Eğer bir çocuğun özelliği kendiliğinden varsa, bir çocuk sonsuza dek bir çocuk olarak kalır. Öyleyse, hiçbir şeyin kendiliğinden varoluşu yoktur, hiçbir şeyin kendiliğinden varoluşu yoktur. Hiçbir şey tek başına var olmaz. Kendilik yok, her şeye derinlemesine baktığınızda temas ettiğiniz şey budur. (Çan çalıyor) Bir insan, insan, bir konvansiyonel belirlemedir. İnsanın kendilikleri yoktur. İnsan sadece insan olmayan unsurlardan oluşur. Bir kişinin vücuduna bakıldığında, vücudun babalarının devamı olduğunu görebilirsiniz. Tüm hücrelerin, tüm genlerin birçok nesilden beri aktarıldığı gözlenmiştir. Bir oğul babasına kızgınlık duyarsa, bu yanlıştır. Babanız vücudunuzun her bir hücresinde bulunur. Onu kendinizden çıkaramazsınız. Gerçek şu ki, siz babanızın devamısısınız ve siz babanızsınız. Onu kendinizden çıkaramazsınız. Özel, ayrı bir varoluşunuz yoktur. Kendilik, atma, ayrı bir varoluş - bazen ona 'ruh' diyelim - orada değildir. Hiçbir şey değişmez. Beş skandayı derinlemesine incelediğinizde - form, hisler, algılar, zihinsel oluşumlar ve bilinç - her şeyin akıp gittiğini, her şeyin değiştiğini görürsünüz. Ardışık iki an arasında aynı kalan bir şey görmezsiniz ve bu yüzden her zaman aynı kalan bir kendilik, bir ruh, gerçekten var olmuyor gibi görünüyor. Sabit olmayan bir kendilik var olmaz. Kendin, kendilik, bireysel bir karar verici olmadığı tespit edilir. Bir karar verilir, ancak kararı veren dışarıda bir karar verici yoktur. Bir his oluşur, ancak hissedici olmadığı halde bir hissedici yoktur. Bir algı meydana gelir, ancak algılayan dışında bir algılayıcı yoktur. Bu çok ilginçtir. Meditasyon ve bilim uygulayıcılarının bir araya gelip birlikte çalışabileceğine ve birlikte keşfedebileceğine inanıyorum. Modern bilim, ben beni yok etme gerçeğini bulmuştur. Rüzgar hakkında konuştuğunuzda, "Rüzgar esiyor" dersiniz. Rüzgar olmadan nasıl eser? Eğer esemiyorsa, o rüzgar değildir. Ve "Yağmur düşer" deriz. Düşmeyen bir yağmurun olduğunu düşleyin! Düşmüyorsa, yağmur değildir. Öyleyse, yağmurun var olduğunu söyleyebilirsiniz, ama bir yağanını bulamazsınız. Aynı şey hislerimiz, algılarımız, kararlarımız için de geçerlidir: kararlar alınır, ancak kararın dışında var olan bir karar verici yoktur. Hüzün ve sevinç hissi vardır, ancak hisseyi tamamen arka planda algılayan bir hissedici yoktur. Çünkü bir ben yoktur, svabhava yoktur, kendiliğe ait olan hiçbir şey yoktur; her şey bir konvansiyonel belirlemedir. Her şey her şeye bağlıdır, kendini ifade etmek için her şeye bağlıdır ve bu boşluğun anlamıdır. Her şey her şeyle doludur, ancak her şeyin ayrı bir varoluşu yoktur. İşte boşluk budur. Boşluk hiçbir şey değildir.
Sonuç 🌟
Buddha'nın öğretileri, boşluk kavramı üzerine derin bir anlayış geliştirmemizi sağlar. Boşluk, yokluk veya hiçlik değil, tam aksine varlıkların birbirlerine bağımlı ve birbirleriyle bağlantılı olduğunu anlamamıza yardımcı olur. Boşluğun anlamını anlamak, insanın ve evrenin doğasını anlamak için çok önemlidir. Bu anlayış, iç huzurumuzu artırmak ve derin bir bağlantı hissi yaşamak için bize rehberlik edebilir.
Özet ✨
- Boşluk kavramı, yokluk veya hiçlik değil, varlıkların birbirlerine bağımlı ve birbirleriyle bağlantılı olduğunu anlamamızı sağlar.
- Buddha'nın Üç Kapısı, boşluk, imgesizlik ve amaçsızlık egzersizlerini içerir.
- Boşluk, bir şeyin var olmaması anlamına gelmez, aksine ayrı bir varoluşa sahip olmamaktır.
- İnsan ve diğer varlıklar, insan olmayan unsurlardan oluşur ve birbirleriyle bağımlıdır.
- Boşluğun anlamı, bağımlılığı ve bağlantıyı vurgulamaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular 🙋♀️
S: Boşluk kavramı budizm dışında başka inanç sistemlerinde de bulunur mu?
Elbette, boşluk kavramı sadece Budizm'e özgü bir kavram değildir. Boşluk, diğer Doğu felsefelerinde ve mistik geleneğe sahip olan diğer inanç sistemlerinde de yer alır. Hindistan'ın diğer dini ve felsefi geleneklerinde de benzer kavramlar bulunabilir.
S: Boşluğun insan yaşamına etkileri nelerdir?
Boşluk kavramı, insan yaşamını derinlemesine anlamamıza yardımcı olur. Boşluğun anlamını kavramak, insanları birbirleriyle daha derin bir bağlantı kurmaya teşvik edebilir. Ayrıca, boşluğun içinde nesnelerin değiştiğini ve akıp gittiğini fark etmek, insanların değişime ve kabul etmeye daha esnek bir şekilde yaklaşmalarını sağlayabilir.
S: Boşluk ve bağımlılık arasında nasıl bir ilişki vardır?
Boşluk, her şeyin birbirine bağımlı olduğunu ve birbirleriyle ilişkili olduğunu vurgular. Boşluk kavramını anlamak, insanları diğer varlıklara karşı daha anlayışlı ve empatik olmaya teşvik edebilir. Aynı şekilde, insanlar arasındaki bağları güçlendirebilir ve daha derin bir bağlantı hissi yaşatabilir.
S: Boşluk meditasyonunun faydaları nelerdir?
Boşluk meditasyonu, zihni sakinleştirmeye, derin bir iç huzur ve kabullenme hissi kazandırmaya yardımcı olabilir. Boşluğun anlamını ve doğasını görmek, düşünce ve duyguların değişken olduğunu fark etmemizi sağlayabilir. Bu şekilde, meditasyon pratiği insanları stresin azaltılmasına ve daha dengeli bir zihin durumuna ulaşmaya teşvik edebilir.