Cömertlik Ruhu: Verme İstencinin Gücü
Turk Halkının Cömertliği: Şükran Dolu Bir Yaşam
İçindekiler:
- 🌟Tanıtım
- 🎯Hayatı Bir Hediye Olarak Kabul Etmek
- 🌱Cömertliğin Bir Yolu: Paylaşmak
- Paylaşımın Özü: Sadece Bir Eylem Değildir
- Sınırlar Koymak ve Tanrısal İmkânları Engelleme
- 🌞Hayatı Bir Katkıya Dönüştürmek
-Sürekli Bir Paylaşım Halinde Olmak
-Ebedi Bir Birliktelik İçin Zemin Oluşturmak
- 💫İhtişamlı Yaşamı Gözlemlemek
-Büyük Büyükannem: Paylaşmanın Örneği
1. 🐜Yiyeceklerini Açlık Çeken Canlılarla Paylaşmak
2. 🌄Antlarla Nefes Almak ve Beslenmek
- 🌈Yaşamın İhtişamını Kavramak
-Nefes, Su ve Güneşin Verdiği Besin
-Var Olanı Paylaşmanın Önemi
- 🎭Paylaşımın Gerçek Özü
-Kreasyon Yaratıcısını Aldatmak
-Hayatın Basitliği ve Oyundaki Rolümüz
-Zengin Olma İmkânı: Her An Paylaşmak
- 🌻Hayatın Büyüleyici Deneyimi: Paylaşmanın Gücü
-Hayatın Güzelliği: Her An ve Her Nefeste
-Paylaşarak Zenginleşmek
- 🌍Hayatın Doğasında Paylaşmak
-Takasın İçindeki Veren Alıcı İlişkisi
-Paylaşımda Sadece Verme Var, Alma Yok
-Paylaşımda Var Olanı Fark Etmek
Hayatı Bir Hediye Olarak Kabul Etmek
İlk bakışta, ilahi bir lütuf evrenine nasıl ulaşacağınızı bilmiyorsanız dahi, basit birer paylaşım oluşturarak da ulaşabilirsiniz. Burada "paylaşma" denildiğinde, bir eylemi yapmak kastedilmemektedir çünkü bir eylem olarak paylaşmak insanı aldatıcı bir hâle getirebilir. Çünkü ne verebilirsiniz ki? Bu beden dahil her şeyi, bu gezegenden almışızdır. Verebileceğimiz şey, aldıklarımızın sınırlı bir kısmıyla sınırlıdır ve bu durum yanıltıcı ve çirkin bir hâle dönüşebilir. Ancak paylaşma, sizin varoluş biçiminizse ve eylemleriniz sadece varoluş biçiminizin bir yansımasıysa, bunu engellemeniz hiçbir şekilde mümkün değildir. Eğer paylaşım biçiminizi oluşturursanız ve kalbinizi açmak için vermenin kapılarını aralarsanız, Tanrı'nın nezdindeki lütuf kaçınılmaz bir şekilde içeri sızar. Bu, ne verdiğiniz değil, bir şekilde kendinizi açtığınızdır ve işte bu farkı yaratan şeydir. Eğer burada oturup sadece ilâhiye bir kapı olmanın basit bir yolunu bilmiyorsanız, paylaşmak, kendinizi geçirgen hale getirmenin basit bir yoludur ve böylece ilâhi lütuf kaçınılmaz bir şekilde içeri girer. Bu Tanrısal fırsatı reddeden sınırları belirlemekle, kendimize sonsuz bir imkânı da engellemiş oluruz. Her şeyi paylaşma durumuna dönüştürdüğünüzde, her adımınız ve her nefesiniz bir paylaşımdır; böylece doğal bir birleşim durumuna ulaşırsınız ve bu da bir kozmik imkân için gerekli temelleri atar.
Büyük Büyükannem: Paylaşmanın Örneği
Benim büyük büyükannemi hatırlamak büyük bir şans ve ayrıcalıktı. Çok küçük yaşlardayken, büyükannemi bir tür paylaşma durumunda gözlemlemek benim için bir ayrıcalıktı. Orada olan hiç kimsenin anlamadığı, hatta benim bile anlamadığım bir tür alışveriş durumuyla tanışmam çok küçük yaşlardayken gerçekleşti. Büyük büyükannemin bir ilahi gibi yaşadığı düşünülüyordu çünkü 100 yaşın üzerinde yaşı vardı ve kimse ölmüyordu. Eşi, çocukları, torunları ve hatta birkaç büyük torunu gömmüştü, ama o ölmeyecekti. 113 yaşında kadar yaşadı. Onu zamanla değişik ruh hâllerinde gördüm, ama asıl önemli olan şey onun paylaşma duygusuydu. Sabahları kahvaltıdan sonra, besinlerinden en az üçte ikisini karıncalara, kuşlara, sincaplara ve özellikle karıncalara vermeye giderdi. Yanında bulunan bir avuç kahvaltıyı sadece tutardı ve karıncaların yemesini izlerdi. Gözyaşları yanaklarından süzülürdü ve biri sorduğunda, "Yemek yemeyeceksin mi?" diye sorduğunda, "Ben doydum" derdi. Bende, onun karıncalarla duygusal bir aşk ilişkisi olduğunu düşündüm. O zaman 3, 4, 5 yaşlarında olduğumu hatırlıyorum. O ise 100 yaşın üzerindeydi. Birçok yıl sonra anladım ki aslında dünyayla başka bir şekilde ilişkiye geçmenin mümkün olduğu başka bir yol vardır. Karıncalar yerken onun beslendiği bir gerçektir. Mantıklı bir zihin asla bunu anlayamaz. Düşünceli bir zihin için bu bir çöp gibi görünür. Ama bu şekilde beslenirdi. İşte bu besleme duygusu ona olağanüstü bir uzun ömür vermiştir. Hayat birçok şekilde gerçekleşir. Beslenmeniz sadece yediğiniz yiyeceklerle sınırlı değildir. Hala beslenmenizin yüzde 25 ila 30'unu yediğiniz yiyeceklerden alırsınız. Geri kalanı ise soluduğunuz hava, içtiğiniz su ve güneş ışığıyla sağlanır. Bu unsurlar olmadan yok olursunuz. Dolayısıyla paylaşmak, bir şey verecek bir durumda olmadığınızı anlamak önemlidir. Sadece Yaratan'ı aldatmaya çalışıyoruz, oysa hiçbir şey veremeyiz. Sadece oynuyoruz. O da buna biraz katılır, bu yüzden sorun yok. Bir şey verecek bir durumumuz yok. Her şeyi buradan aldık. Çok şey aldık ve az veriyoruz. Hayatın tek bir şekilde olması gerekir, ne kadar çok verdiğiniz önemli değil. Verdiğimizden daha fazlasını aldık, her zaman. Hayatın bu şekilde olmaktan başka şekli olamaz. Bu yüzden vermekten çok fazla bir anlam çıkarmayın. Sadece bir hile. Mümkün olduğunca açık olmanın, var olan herşeye nasıl katkıda bulunabileceğinizi görmeye çalışmanın basit bir yöntemi olarak düşünün. 24 saat içinde, yaşam deneyimi ve yaşamın güzelliği yüzünüzde hemen parıldayacak, çünkü sizsiniz ve çünkü hayatın tek şekli budur çünkü. Hayat... Hayatın işleyişi bir paylaşımdır. Bir alışveriş vardır her paylaşımda. Sadece alışveriş yaparken almanızı görmezden gelirsiniz. Hepsi bu. Almadığınızı düşünürsünüz çünkü alma fikrini zihninizden çıkarırsınız. Yalnızca paylaşmaya devam edersiniz çünkü almanıza gerek yoktur, size itilir."