Gustave Le Bon: Kalabalıkların Doğası
İçindekiler
- Giriş
- Kalabalığın Doğası
- Kalabalık Psikolojisinin Anlaşılması
- Rousseau ve Kalabalığın Psikolojisi
- Gustave Le Bon ve Kalabalık Psikolojisi
- Kalabalığın Tanımı
- Kalabalığın Psikolojik Dönüşümü
- Bireyden Kalabalığa Dönüşüm
- Kalabalık İçinde Kaybedilen Öz
- Bireysel Çıkarların Kalabalık İçin Feda Edilmesi
- Etkili Fikirlerin Kalabalığı Etkileyişi
- Önemli Fikirlerin Büyük Bireyler Tarafından Yaratılması
- Fikirlerin Basitleştirilmesi
- Liderlerin Rolü
- Kalabalığın İnanç Duygusu
- İnançların Yönetim ve Kontrolü
- Karizmatik Liderlerin Rolü
- Kalabalığın İnanç Yapısı
- Kalabalıkların İyiliği ve Kötülüğü
- İyilik İçin Hareket Eden Kalabalıklar
- Kötülük İçin Hareket Eden Kalabalıklar
- Neden Kalabalıklar Sıklıkla Ahlaki Olmayan Davranışlarda Bulunur?
- Kalabalığa Katılmanın Psikolojik Yararları
- Kalabalıktan Bağımsız Olma Mücadelesi
- İçsel İdeoloji ve İnançların Aydınlatılması
- Kısmi Özgürlüğe Ulaşmak
Kalabalık Psikolojisi: Fikirlerin Ötesinde İnsan Davranışının Anlaşılması
Giriş:
Kalabalık psikolojisi yüzyıllardır felsefenin ilgi odağı olmuştur. Ancak 18. ve 19. yüzyıllar, kalabalık psikolojisinin anlaşılmasına yönelik artan bir vurgu dönemleridir. Örneğin, 18. yüzyıl filozofu Rousseau kalabalığın incelenmediği takdirde insan kalbinin oldukça eksik bir bilgiye sahip olduğunu iddia etmiştir. Fransız sosyal psikolog Gustave Le Bon ise kalabalık psikolojisinin, hem tarihin hem de insanın doğasının doğru bir şekilde anlaşılması için esaslı bir bilgi olduğuna inanmaktadır. Kitabı "The Crowd: A Study of the Popular Mind" (Kalabalık: Halkın Zihni Üzerine Bir Çalışma) oldukça etkili ve etkileyici bir çalışmadır. Bu makalede, Le Bon'un bu klasik eserindeki görüşlerinin özeti sunulacak ve özellikle kalabalığın doğası üzerindeki içgörülerini, fikirlerin kalabalıkları nasıl etkilediğini, kalabalıkların dini duygusalı, kalabalığa katılmanın psikolojik ve duygusal faydalarını inceleyeceğiz.
Kalabalık Psikolojisinin Doğası
Kalabalığın tanımı ve benzersiz özellikleri üzerine:
Le Bon, bir kalabalığı bir araya getiren şeyin, ortak bir fikir, inanç veya ideoloji olduğunu belirtmiştir. Kalabalığı bir arada tutan fikir, net bir akıl yürütme veya kanıtlayıcı bir inceleme süreciyle seçilmez. Daha sonra daha detaylı olarak tartışacağımız gibi, kalabalıklar inançları ve fikirleri yüzeysel bir şekilde kabul eder ve devrimci bir eylemin ateşleyicisi olarak kullanır.
Kalabalık Psikolojisinin Psikolojik Dönüşümü
Bir bireyin kalabalığın bir parçası haline gelmesi durumunda, Le Bon'a göre derin bir psikolojik dönüşüm geçirir. Bir kişi artık birey olarak hareket etmez, kendini yönlendiren iradeye sahip olmaz. Bu psikolojik dönüşümle birlikte, bireysel çıkarları ve hedefleri kalabalığın çıkarları ve hedefleri için feda etmektedir. Bir kalabalık içinde her duygu ve eylem bulaşıcıdır ve o kadar bulaşıcıdır ki, birey kişisel çıkarlarını kolektif çıkarlara kolayca feda etmeye hazırdır.
Etkili Fikirlerin Kalabalığı Etkileyişi
Le Bon'a göre, kalabalıkları etkileyen etkili fikirlerin, kalabalığın üyeleri tarafından yaratılmadığına dikkat çekmektedir. Bunun yerine, büyük bireylerin zihinlerinin eseri olan bu fikirler, kalabalığı harekete geçirmek ve birleştirmek için iletilen lider tarafından kalabalığa aktarılır. Kalabalığın üyeleri doğası gereği sıradan olduğundan, bu fikirleri orijinal şekillerinde anlamakta acizdir. Bu nedenle, bir fikrin kalabalığı birleştirmesi ve etkilemesi için öncelikle tamamen basitleştirilmesi gerekmektedir.
Kalabalığın İnanç Duygusu
Kalabalığın hareketlerini etkileyen fikirlere rağmen, bu etkileşim sadece mantıksal bir temele dayanmaz. Kalabalık her zaman, eyleme teşvik eden fikirlerle dini bir ilişkiye sahiptir. Bu, fikirlerin açık bir dini bileşeni olmasa bile geçerlidir. Bir kişi, bir tanrıya tapmakla sınırlı olmadığında dinseldir, aynı zamanda düşüncelerini ve eylemlerini yönlendiren bir neden veya kişi adına tüm zihinsel kaynaklarını, iradesinin tam teslimiyetini ve fanatikliğin tamamını hizmetine sunan bir durumdadır.
Kalabalıkların İyiliği ve Kötülüğü
Le Bon'a göre, kalabalıklar hem iyi hem de kötü eylemler gerçekleştirebilir, ancak genellikle barbar ve ahlaki olmayan eylemler yapma eğilimindedirler.
Kalabalıklar Neden Ahlaki Olmayan Eylemler Yapma Eğilimindedir?
Le Bon, kalabalıkların ahlaki olmayan eylemlerde bulunmasının nedenlerini şu şekilde açıklar: İzole bir birey olarak yaşayan kişi, bu içgüdüleri tatmin etmesi tehlikeli olabilirken, sorumsuz bir kalabalık içinde, cezasızlık garantisi nedeniyle bu içgüdülere özgürlükle hareket edebilir.
Kalabalığa Katılmanın Psikolojik Yararları
Bir bireyin bir kalabalık veya kitle hareketinin bir parçası olarak yaşaması durumunda, birey geçici olarak bu sorumluluktan ve güçsüzlük hissinden kurtulur ve yerini dünyanın temellerini sarsabileceğine inandığı bir güç hisseder. Kalabalıklar, aptal, cahil ve kıskanç kişilerin kendilerini önemsiz hisseden ve başkalarıyla birleştiklerinde, özellikle de liderin izin ve rehberliği altında olduğunda, vahşi ve geçici ama büyük bir güç hissine kapıldıkları bir ortamdır.
Kalabalıktan Bağımsız Olma Mücadelesi
Le Bon, hepimizin fikirler, inançlar ve ideolojiler tarafından motive edildiğimizi ve kültürümüzde diğerleriyle birleşmemize neden olan eylemler yaptığımızı belirtir. Yani, bir anlamda, hepsi kalabalığın bir parçasıyız. Bununla birlikte, bir kişi bu tür zımni fikirlerden tamamen kendini ayırmayı başarmak imkansızdır, ancak Le Bon, eylemlerimizi yönlendiren fikirleri, değerleri ve inançları akılcılığın ışığına getirerek kısmi bir özgürlük ve bağımsızlık elde edilebileceğini belirtmektedir.
Kaynaklar: