Her Şey Birbirine Bağlıdır - İşte Nasıl: | Tom Chi | TEDxTaipei

Her Şey Birbirine Bağlıdır - İşte Nasıl: | Tom Chi | TEDxTaipei

İçindekiler

• Giriş
• Her Şeyin Bağlantılı Olduğu Fikri
• İnsanlaştırma Zorlukları
• Kalbin Öyküsü
• Nefesin Öyküsü
• Zihnin Öyküsü
• Varlık Paleti
• Bilincin Hediyesi
• Bağlantılı Olma Bilinci
• Sonuç

Her Şeyin Bağlantılı Olduğu Fikri

Giriş

Bu makalede, her şeyin bağlantılı olduğu fikrini, kalbin, nefesin ve zihnin öyküleri aracılığıyla açıklayacağız. İnsanların birbirleriyle, doğayla ve evrenle olan bağlantılarını anlamaları ve bu bilgiyi nasıl kullanacakları konusunda bir karar verme yeteneklerini kullanmaları gerektiğini vurgulayacağız.

Her Şeyin Bağlantılı Olduğu Fikri

İnsanlar genellikle "her şeyin bağlantılı olduğunu" söylerler, ancak bu genellikle soyut, kanıtlanamaz bir kavram olarak algılanır. Ancak, her şeyin gerçekten bağlantılı olduğunu söylemek istiyoruz ve bunu anlaşılır bir şekilde açıklayacağız.

Bu fikri anlamak için üç farklı öyküyü ele alacağız: kalbin öyküsü, nefesin öyküsü ve zihnin öyküsü.

İnsanlaştırma Zorlukları

İnsanları anlamak, evrenin nasıl çalıştığını anlamaktan daha zor olabilir. Ancak bu zorluklara rağmen, teknoloji uzmanı, mucit ve girişimci olarak insanları ve insan doğasını anlama konusunda birçok şey öğrendim.

Bu makalede, insanoğlunun karşı karşıya olduğu zorluklara ve bağlantılı olduğumuz gerçeğine odaklanacağız.

Kalbin Öyküsü

🫀 Kalbin Öyküsü

Her birimizin kalbi şu anda atıyor. Kalbimizin atmasının nedeni, kanımızda bulunan hemoglobin adı verilen bir molekülü taşımamız gerektiği içindir. Hemoglobin, üzerinde bulunan heme B adlı küçük bir molekülü taşır. Heme B'nin kalbin merkezinde demir adlı bir atomu bulunur.

Demirin evrende yaratılma süreci süpernovadan ve süperkütleli yıldızlardan geçer. Evrende başlangıçta hiç demir yoktu, sadece hidrojen ve helyum vardı. Ancak süpernovanın oluşmasıyla ve yıldızların oluşup patlamasıyla demir yaratılmaya başlandı.

Galaksiler arası çarpışmalar, yıldızların oluşması için bir süreç oluşturur. Galaksiler birbirine çarparak gazları karıştırır ve yeni yıldız oluşumlarına neden olur. Bu çarpışmalar ve yıldız oluşumları, kalbimizin her atışında bizi birbirimize bağlar.

Nefesin Öyküsü

🌬️ Nefesin Öyküsü

Derin bir nefes almak, bedenimizle bağlantı kurmanın en basit yollarından biridir. Ancak üç milyar yıl önce dünyada derin bir nefes almak mümkün değildi. Atmosferimizin o dönemki bileşimi tamamen farklıydı. Neredeyse hiç oksijen yoktu ve büyük miktarda karbondioksit vardı. Bu durum, yaşanabilir bir gezegen oluşturmaya elverişli değildi.

Ancak şansımıza, o zaman yaşayan organizmalardan biri olan siyanobakteri dediğimiz bir organizma vardı. Bu organizma, fotosentez olarak adlandırdığımız bir yeteneğe sahiptir. Güneşten enerji alabilir ve karbondioksiti oksijene dönüştürebilir. Bu bakteriler yavaşça dünyaya yayıldı ve milyarlarca yıl süren bir süreçte havadaki karbondioksiti oksijene çevirdi.

Oksijen atmosferde birikmeye başladıktan sonra, ozon tabakası oluştu. Ozon tabakası, daha önce kompleks, çok hücreli yaşamı sürdürebilecek bir dünya olmadığı anlamına gelen bir dönemde oluştu. Ozon tabakasının ortaya çıkmasından sonra, denizlerde hayatın patladığı Kambriyen dönemi başladı ve bitkiler karaya çıkmaya başladı. Bu süreçte, bugün bildiğimiz herhangi bir yaşam karada yoktu.

Kısacası, nefes alışverişimiz bitkilerle derin bir şekilde bağlantılıdır. Her nefes verdiğimizde bitkiler nefes alır ve her nefes aldığımızda da onlar nefes verir. Şimdi nefeslerimizin ne kadar derin bir şekilde birleşik olduğunu anlıyoruz.

Zihnin Öyküsü

🧠 Zihnin Öyküsü

Zihinlerimizin bağlı olduğunu söylemek, psikiyatrik bir yaklaşım değildir. Bunun yerine, bu bağlantıyı basit bir örnekle açıklayarak zihnin bağlantısını anlatacağım.

Piyano çalmak gibi bir beceri, beynin belirli bölgelerinde temsil edilir. On parmağı koordine etme yeteneği, pedalı kullanma becerisi, sesin hissi ve müzik teorisi anlayışı gibi unsurlar beynin farklı şekillerini temsil eder.

Ancak piyanonun icat edilmediği birkaç yüzyıl önce, bu tür düşüncelerin zihindeki yapıları mümkün değildi. Piyanonun icadı mekanik mühendislik, yaylı çalgı tarihi gibi birçok düşüncenin bir araya gelerek mümkün hale gelmesini gerektirdi.

Bu yolla piyanoda çalma yeteneği, geçmişte düşünülemeyen bir şeydi. Günümüzde doğan bir bebek, piyano çalmayı öğrenebilir ve hatta bir bilgisayar bilimci olabilir. Hayatlarımız, doğduğumuz noktada bulunan düşünce desenleri ve var olmanın renkleriyle güzeldir.

Ancak yaşam sürecinde, var olma paletini genişletme fırsatına da sahibiz. Bu, yeni bir şeyin icadından veya bir insan olarak kendimizi ifade etmekten kaynaklanabilir. Toplumun yaşamlarımızı nasıl şekillendireceği konusunda önemli bir soru ortaya çıkar. Derin bir şekilde bağlantılı olduğumuz gerçeğini anlayarak, toplumlarımızı ve yaşamlarımızı nasıl inşa edeceğimize karar vermek bizim yetkimizde.

Varlık Paleti

🎨 Varlık Paleti

Her birimiz, insanlığın bugüne kadar kadar var olmuş deneyimlerine sahip olarak bu hayata doğarız. Doğduğumuz anki düşünce desenleri ve var olmanın renkleri ile tek bir tablo oluşturma yeteneğine sahibiz. Ancak hayat sürecinde, yeni renkler yaratabilme fırsatımız da vardır.

Bir şeylerin icadından veya kendimizi insan olarak ifade etmekten, sanatsal bir eser yaratmaktan türeyen bu yeni renkler, varlık paletini genişletme yeteneğimizi temsil eder. Her bir şekil, hayatın gerçekleşebildiği o sonsuz çizimin bir parçasını oluşturur.

İnsanların yaptıkları her bir şekil ve bu şekillerin yaratma süreci, bizden sonra gelen toplumların varlık paletini genişletir. Bu nedenle, yaşamlarımızın aslında anlayışımızın kapsamının ötesinde anlam taşıdığını hatırlamak önemlidir. Bu gerçek, her bir organizmanın (siyanobakteriler gibi) içinde bulunduğu durum ve hayatımızın bir parçası olduğumuz gerçeği için geçerlidir.

Bilincin Hediyesi

🎁 Bilincin Hediyesi

Bize verilen farkındalık hediyesi sayesinde, bağlantılı olmanın farkında olabiliyoruz. İnsanlar olarak, diğer hayvanların bu farkındalık yetisine sahip olmadığı bir şekilde bağlantılılığımızı derinden anlayabiliyoruz. Bu farkındalık sayesinde, toplumumuzu ve yaşamlarımızı nasıl inşa edeceğimize karar verme gücümüz vardır.

Ruhumuzun derin bir şekilde birbirine bağlı olduğunun farkında olarak bu bilgiyle birlikte bir araya gelip, evrendeki bağlantılılığın anlamını anlamamız gerekiyor. İçimizdeki derin bağlantıyı anladığımızda, dostlarımız, ailemiz ve toplumumuzla olan ilişkilerimizi daha iyi anlamamız ve geliştirmemiz gerektiğini fark ederiz.

Spiritüel inançların "herkesin birbirine bağlı olduğu" kavramına sahip olmasının nedeni budur. Gerçeğin her seviyesinde, her şeyin birbirine bağlı olduğu, madde, enerji ve yaşamın her seviyesinde geçerlidir. Bu gerçeği anladığımızda, evrenin ve kendimizin nasıl yaşaması gerektiğini daha iyi anlamaya başlarız.

Sonuç olarak, kalplerimiz, nefeslerimiz ve zihinlerimizle derin bir şekilde birbirine bağlantılıyız. Bu bağlantılılığı anlamamız gerektiğini ve bu gerçeğe dayanarak nasıl yaşayacağımızı değerlendirmemiz gerektiğini vurguluyoruz. Evrenin ve insanların bağlantılılığının bilincinde olarak, yaşamımızı bu gerçek üzerine inşa etmemiz gerektiğini unutmayalım.