Hz. İsa'nın Hikayesi ve Peygamberlik Yetenekleri
Özet: Bu makalede, Hz. İsa'nın (as) hikayesi anlatılmaktadır. Hz. İsa, Hz. Muhammed (sav)'den önce gelen son peygamber ve nebîdir. Hz. İsa'nın annesi Meryem'in (as) adı da 31 kez geçmektedir ve Allah onlara özel bir lütuf bahşetmiştir. Bu makalede Hz. İsa'nın doğumu, büyümesi ve peygamberlik yetenekleri hakkında detaylı bilgiler verilecektir.
Hz. İsa'nın Hikayesi
Meryem'in Koruyuculuğunu Üstelenen Hz. Zekeriya (as)
Hz. İsa'nın hikayesi, Hz. Zekeriya'nın (as) Meryem'i (as) koruyucusu olarak atandığı olayla başlar. Meryem, Hz. İmran'ın (as) kızıdır ve Hz. Zekeriya bu küçük kıza bakmaya başlar. Meryem (as) büyüdükçe, zamanını Allah'a ibadetle geçirir ve Hz. Zekeriya ona ihtiyaçlarını karşılamak için her gün ziyaret eder. Hz. Zekeriya (as), Meryem (as)'e öğütler verir ve onu doğru yola yönlendirir. Meryem (as), Allah'ı sürekli zikreder ve O'na tapınır. Bir gün, Meryem (as) olağanı dışında bir şekilde bir meleğin yanında belirir ve korkar. Melek, Meryem'e Allah'ın bir mesajını getirir ve ona günahsız bir evlat verileceğini söyler. Meryem (as), bu durumu anlamakta zorlanır ve meleğe "Hiçbir erkek beni dokunmadığı halde nasıl çocuk sahibi olabilirim?" diye sorar. Melek, bu durumun Allah için çok kolay olduğunu ve bu çocuğun insanlar için bir mucize olacağını söyler. Meryem (as) bu haberle rahatlar ve her şeyin Allah'ın gücüyle gerçekleşeceğine inanır.
Meryem'in Çocuğuyla Uğraşları
Meryem (as), hamileliği sırasında büyük bir zorluk yaşar. Nasıl bir kocası olmadan bir çocuk doğurabileceğini düşünür ve bununla ilgili endişelenir. Bu süre boyunca, Allah'ın bir mucizesi olarak altında bir nehir akan bir palmiye ağacına denk gelir. Kurumuş hurmaları yemek ve su içmek için bu nehir ve ağaçtan faydalanır. Bu mucize, Meryem (as)'ı bir süre rahatlatır. Bir süre sonra, Meryem (as) şehre geri dönmeye karar verir. Ancak, insanlara ne diyeceğini düşünerek korkuları geri gelir. Tam bu sırada, yeni doğmuş bir bebek olan İsa (as) konuşmaya başlar. Bebek, Meryem (as)'a gün boyunca oruç tuttuğunu ve kimseyle konuşmayacağını söyler. Bu mucizeyle Meryem (as), şehre dönmek için kendine güvenle yürür. Şehre bir bebeğiyle gelişi, insanların ilgisini çeker ve merak uyandırır. Meryem (as), ağzına parmak koyarak konuşamadığını işaret eder ve onların dikkatini İsa'ya çeker. İnsanlar, bu duruma hayretle şahit olur ve İsa (as)'nın özel bir varlık olduğunu anlarlar. Elbette, bazıları bu olayı garip bir hile olarak görürken, Meryem (as)'ın rahatsız edilmeden şehirde kalabilmesini sağlar. Meryem ve İsa'dan bahsedildiğinde, özellikle Yusuf isimli bir marangozun bu hikayeye şaşırdığı söylenir. Yusuf, Meryem'e "Bir tohum olmadan ağaç nasıl büyür?" diye sorar. Meryem (as) şu şekilde cevap verir: "Evet, Allah ilk kez yarattığı şeyi tohum olmadan büyüttü." Ardından Yusuf bir soru daha sorar: "Erkek bir eş olmadan bir çocuk doğurmak mümkün mü?" Meryem (as) bu sefer şöyle cevap verir: "Evet, Allah Adem'i, erkek veya dişi olmadan yarattı."
İsa'nın Peygamberlik Yolculuğu
İsa (as) büyüdükçe ve olgunlaştıkça, peygamberlik yetenekleri de artar. Arkadaşlarına akşam yemeği için ne yiyeceklerini ve nerede ne sakladıklarını söyleyebilir. On iki yaşında bir çocukken, annesiyle birlikte Kudüs'e gider. Tapınağa vardıklarında, İsa (as) annesini geride bırakarak tapınağa girer. Genç peygamber, rahiplerin derslerini dinlemekte olan insanların olduğu bir odaya girer. İzleyicilerin çoğu yetişkin olsa da, peygamber onlarla oturup sohbet etmekten korkmaz. Onları bir süre dinledikten sonra, sorular sormaya başlar. Öğrenmiş rahipler, sorduğu sorulardan rahatsız olur ve cevap veremez. Rahipler onu susturmaya çalışırken, peygamber onları görmezden gelir, sorular sormaya ve kendi fikirlerini ifade etmeye devam eder. İsa (as) bu tartışmaya o kadar kaptırır ki, annesini tamamen unuttuğunu fark etmez. Bu arada, Meryem (as) eve dönerken, oğlunun akrabaları veya arkadaşlarıyla geri dönmüş olabileceğini düşünerek eve geldiğini fark eder. Ancak eve vardığında oğlunu bulamaz. Endişelenerek şehre doğru koşar ve uzun saatler boyunca onu arar. Sonunda oğlunu öğrenmek için bilge kişilerle tartışırken bulur. Meryem (as) ona çok sinirlenir ve endişelenir, ancak genç peygamber annesini sakinleştirir ve zamanı unuttuğunu söyler.