Napolyon Bonapart: Tarihin En Büyük Liderlerinden Birinin İnanılmaz Hayatı
İçindekiler 📖
- Başlangıçta
- İtalya'da Zaferler ve Yükseliş
- İspanya ve Portekiz'deki Savaşlar
- Rusya İstilası ve Felaket
- Fransa'dan Sürgün ve Elba Adası
- Geçici Dönem ve Yükseliş
- Waterloo Savaşı ve İkinci Sürgün
- Son Günler ve Ölüm
- Napoleon'un Mirası
- Sonuç ve Değerlendirme
📝 Not: İçeriğin devamında, tamamını kapsayan 10'dan fazla başlık bulunacaktır. Her başlık konuyla ilgili ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.
Napolyon Bonapart: Tarihin Büyük Liderlerinden Birisi
Başlangıçta 💫
Tarih boyunca birçok insan soylu unvanlarla ve insanlara ve ordulara komuta etme hakkıyla doğmuştur, ancak azı gerçek büyüklüğü başaran efsaneler haline gelen gerçek büyüklük elde etmiştir. İsimleri yüzyıllar boyunca aktarılan efsaneler olmuştur. Napolyon Bonapart dünyanın en güçlü adamlarından biriydi. O karmaşık bir kişiliğe ve olağanüstü bir iradeye sahipti. Zengin bir imparatorluğu fethetmek ve Fransa'yı dünyadaki en önemli ülke yapmak istiyordu. Fransız tarihinde son derece önemli bir figür olmasına rağmen, Napolyon'un ailesi İtalyan kökenliydi. Babasının adı Carlo Maria Bonaparte, İtalya'nın Toskana bölgesinde yaşayan soylu bir aileden gelen bir soydandı. Annesi Maria Letizia Ramolino, 14 yaşında evlenen mütevazı ve cesur bir kadındı. Napolyon'un eğitimi ve yetişimi konusunda etkili bir rol oynadı. 12 çocuklu büyük bir ailenin annesi olarak, Napolyon'un yetiştirilmesi ve eğitiminde etkili bir rol oynadı.
İtalya'da Zaferler ve Yükseliş 🚀
Napolyon'un doğduğu Korsika adası, İtalyan yönetimi altında olsa da 1768'de Fransa tarafından ilhak edilmişti. Dokuz yaşında ailesi, Napolyon'u Fransız ana karasına göndererek Fransa'ya başlayışını sağladı. Napolyon, dini bir okulda eğitimine başladıktan kısa bir süre sonra burs kazanarak Brienne Şatosu'ndaki askeri bir okula transfer edildi. Gençliğinin büyük kısmında Korsika kökeni, kısa boylu yapısı, davranışları ve tipik Korsika aksanıyla konuştuğu Fransızcası yüzünden arkadaşları tarafından alay edildi. Napolyon'un kısa boylu olduğu efsaneleşen bir durumdur. Bu ün, başarıya yükselirken İngiliz propagandacılar tarafından oluşturulan bir şöhrettir. Genç bir adam olarak yaşına göre kısa kabul edilse de, yetişkin biri olduğunda Napolyon zamanın standartlarına göre normal boy olarak kabul edilen yaklaşık 1.69 metre boyunda olmuştur. Napolyon üniversite eğitimini başarıyla tamamlayarak ünlü Paris École Militaire'e katıldı ve topçu subayı olarak göreve başladı. İtalyan İmparatorluğu'na karşı 1792'de gerçekleşen Fransız Devrimi ile birlikte, Fransa ve Korsika arasındaki gerilim ciddi şekilde arttı ve Napolyon hızlı bir şekilde doğduğu yere geri döndü.
İspanya ve Portekiz'deki Savaşlar ⚔️
23 yaşındayken Napolyon, askeri isyanlara katılarak kendini gösterdi ve coşkulu bir Korsika milliyetçisi olarak doğduğu toprakların bağımsızlık ideallerini savundu. Ana mentoru, vatansever Pascale Paoliydi. Napolyon ve Paoli arasındaki ilişki sorunluydu çünkü Paoli, Napolyon'un geç babasını bir ihanetçi olarak gördü. İkisi arasındaki politik farklılıklar büyüyordu ve Napolyon Fransız Devrimi fikirlerine daha da yaklaşıyordu. Bu uzaklaşmanın bir sonucu olarak, Napolyon 1792'de Sardinya'yı işgal eden başarılı bir Fransız saldırısında engellendi, savaş sırasında aldığı karışık emirlerle zor durumda bırakıldı ve değerli topçularını savaş alanında terk etmek zorunda kaldı. Bu karışıklık ve ailesinin Korsika'da politik zulme uğraması, Napolyon'u aile üyeleriyle birlikte ana karaya kaçmaya ve Toulon'a yerleşmeye zorladı. Bu olay Napolyon'u derinden etkiledi ve Korsika ve orada yaşayan insanlara olan kinini artırdı. Bu durum aynı zamanda kendisinin ağırlığını değiştirmesine ve 27 yaşında Biskayya'dan gelen misyonunu Fransız versiyonuyla değiştirmesine neden oldu - ünlü Napolyon Bonaparte adını aldı.
Rusya İstilası ve Felaket ☄️
1792 yılına gelindiğinde, Fransa oldukça kritik bir durumdaydı. Büyük Britanya, Avusturya, Prusya ve İtalya gibi çeşitli Avrupa güçleri Fransa ile savaş halindeydi. Bu sırada Fransız Devrimi, ülkeyi yöneten monarşik yapının istikrarını bozuyordu. Fransız İhtilali, farklı siyasi renklere bürünen sivil savaşı Fransa'nın her yanına yaydı ve çeşitli siyasi fraksiyonlar arasında gerilimler yaşandı. Bu kaos ortamında Napolyon, hükümete yan yana savaşan isyancı kasabaları ele geçirerek birlikte çalıştı. 1793'te Napolyon, devrimin fikirlerini savunan bir isnatnamesini yayınladı. Napolyon'un yazdığı güçlü sözler sonunda Jakoben Partisi'nin başındaki lider Maximilian Robespierre'ın dikkatini çekti.
Fransa'dan Sürgün ve Elba Adası'da Hayat 🏝
1794 yılında Rose Pierre'in ölümü ve yeni bir hükümetin yükselişi, Fransa'da siyasi zulmü tetikledi. Napolyon, Jakobenlerle olan bağlantısı nedeniyle soruşturma altına alındı ve güneydoğu kıyısındaki Nice şehrinde ev hapsine alındı. Durumdan kaçmak için Napolyon, Fransa ve halkının geleceği için iyi niyetlerini ve eylemlerinin meşruiyetini savunan bir mektup yazdı. Tüm suçlamalardan aklandı ve 20 Ağustos 1794'te serbest bırakıldı.
1795 yılında Napolyon'un hayatı birçok değişiklik geçirdi. Genç Desiree Clary ile olan nişanı başladı. Bu tutku, onu desiree ile ilgili askeri bir aşk hikayesi yazmaya teşvik etti. Napolyon ve Josephine'nin düğünü 9 Mart 1796'da gerçekleşti. Düğünden sadece iki gün sonra Napolyon, İtalya'da yeni bir askeri kampanyaya katılmak üzere yola çıktı. Şansı yönlendirdiğine inanan Napolyon, kendisine özgü bir şekilde şansının izini sürdü, özellikle de eşi Josephine'de göstermek için göğsünde herkes gibi ona gösterildiği gökyüzünde bir yıldız olduğunu düşündü. Napolyon'un inançları, onu giderek daha da kendine güvenli ve cesur yapmaktaydı. Ordusunu hızla İtalya'daki topraklara ilerletti ve ardı ardına birçok zafer kazandı. İki haftada Sardinya Krallığı ele geçirildi ve kuzey İtalya Fransız yönetimine geçti. Avusturya'nın önüne ise bir son engel vardı, ancak Kutsal Roma İmparatorluklarının çok sayıda ordusu Fransızları durduramadı.
Fransa'daki Geçici Dönem ve Yükseliş 👑
Fransa'ya döndüğünde, Napolyon sorunlarla karşılaştı. Cumhuriyet iflas etmiş ve rejimin liderleri olan kontrolcüler Fransız nüfusu tarafından yetersiz ve popüler bulunmuştu. Napolyon, kendini görev sürekliği ve artan etkisiyle yan yana cumhurbaşkanı olarak seçilen ve Fransa'nın en önemli meselelerinin üzerinde kontrol sahibi olan bir pozisyonda buluyordu. İktidarını meşrulaştırmak için Napolyon, 1800 yılının anayasasını hazırladı ve birinci konsülden otomatik olarak ilk konsül seçildi. Bu, Napolyon'un Fransız İmparatorluğu'nun başına geçmesinin yolunu açtı ve ülkenin en önemli işlerinde tam kontrolü ele geçirdi. Napolyon'un yeni pozisyonu, yeni bir politik rejim olan Konsül Meclisi'ni oluşturdu ve kendisini "bir Fransız imparatoru gibi" ifade etti.
Waterloo Savaşı ve İkinci Sürgün ⚔️
Fransız egemenliği adına çalışan İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya gibi güçlü devletler, Napolyon'a karşı harekete geçti ve sürgüne gönderilmesi için yol açılmasını istediler. Bu, yedinci koalisyon savaşının başlangıcıydı ve 1815 Mart ayında başladı. İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya gibi müttefikler, İsveç, İspanya ve Portekiz'in desteği ile birlikte toplamda 150.000 askerle Napolyon'a karşı mücadele etmek için söz verdiler.
Hükümetin şüphelenmesiyle Napolyon sürgüne gönderildi ve Atlantik Okyanusu'ndaki Saint Helena adasına gönderildi. Küçük bir garnizon onun kaçmasını engellemek için gönderildi. Napolyon son dönemlerinde, rutubetli ve küfe bürünmüş duvarlarla tehlikeli koşullarda yaşamak zorunda kaldığı Longwood House adındaki eski bir malikaneyi evi olarak kullanıyordu. Sağlığı yıllar geçtikçe kötüleşti ve bazılarına göre bu durum evin hijyenik koşullarından kaynaklanıyordu. 1821 Şubatı civarında Napolyon yaşamının sonuna yaklaştığını anladı ve Katolik Kilisesi ile barışmak istedi.
Son Günler ve Ölüm ☠️
Napolyon, 5 Mayıs 1821'de 51 yaşında Longwood House'ta öldü. İlerleyen dönemlerde yapılan otopsi sonucunda ölüm nedeni mide kanseri olarak belirlendi ve bu muhtemelen Napolyon'un Elba'ya sürgüne gönderileceğini öğrendiği bir intihar girişimi sırasında aldığı zehir hapı kaynaklıydı. Napolyon bir Rus kırmızı kuvarsit lahdi içine gömüldü. Anma mezarı Paris'teki Les Invalides kompleksi içinde bulunuyor ve müze ve anıtların yer aldığı bir kompleks.
Napolyon, diğer ülkelere Fransız İhtilali'nin değerlerini yayma konusunda önemli bir rol oynamıştır, özellikle erişilebilir ve net bir şekilde yazılmış yasalarla vurgu yapan Napolyon Kanunu gibi önemli hukuk reformları. Kanun hala bugün yürürlükte olup bazı değişikliklerle kullanılmaktadır. Bugün Napolyon'un yaşamı akademisyenler ve politikacılar tarafından tüm ülkelerde tartışılmaktadır. Kimi kişisel bir kaşif olarak görürken, diğerleri onu şımarık, güç meraklısı biri olarak görürler. Ancak ömrünün büyük bir kısmını savaş alanlarında geçiren ve başarıya ulaşabilmek adına birçok ülkeyi fetheden bir adam olan Napolyon, bir dönem dünyanın en güçlü adamıydı.