İsa'ya İmanınız ve Kimliğinizin Gerçek Anlamı
İçindekiler
- Giriş
- Hristiyanlığın Özü ve Diğer Dinlerden Farkı
- Gerçek Hristiyanlık ve Kilise Hristiyanlığı Arasındaki Fark
- Diğer Dinlerde İnsanlığın Tanrı'ya Ulaşma Çabası
- Hristiyanlıkta Tanrı'nın İnsana Ulaştığı Gerçeği
- Yasaların Rolü ve Ortadan Kalkışı
- Yasalar ve Hristiyanlıktaki Yeri
- Yasaların İşlevi ve İsa Mesih’in Rölü
- Yasaların Bizi İsa'ya Yönlendirmesi
- İmanın Rolü ve Yasadan Sonra Gelen Aşama
- Yasalardan Kurtulmak ve İmanın Özgürlüğü
- İsa'ya İman ve Tanrı'nın Çocukları Olmak
- İsa'ya İman ve Tanrı'nın Çocukları Olmak Arasındaki Bağlantı
- İsa'ya İman ve İsa'ya Dalmak
- İsa'ya Daldıkça Kendimizi Bulmak
- İsa'ya Dalmak ve Kimliğimizi Bulmak
- İsa'yla Bütünleşmek ve Kimliğimizi Taşımak
- İsa'nın Kıyafetlerini Giymek ve Kimliğimizi Taşımak
- Hristiyanlıkta Kimliğimizin Önemi
- İsa'yla Bütünleşerek Diğerleriyle Aramızdaki Bağı Keşfetmek
- İsa'yla Bütünleşmek ve Diğer Hristiyanlarla Birlikte Olmak
- İsa'yla Bütünleşmek ve Tüm Hristiyanlarla Birlikte İlerlemek
- İsa'yla Bütünleşmek ve Tarihin Akışında Yer Almak
- İsa'yla Bütünleşmek ve İsa'nın İzinde Yürümek
- İsa'yla Bütünleşerek Tanrı'nın Planında Yer Bulmak
Gerçek Hristiyanlık: İsa'ya İman ve Kimliğimiz
Gerçek Hristiyanlık, diğer tüm dinlerden farklıdır. Hristiyanlık, insanın Tanrı'ya ulaşmaya çalıştığı bir çaba değildir. Aslında, gerçek Hristiyanlık, Tanrı'nın cennetten insanlara doğru gelerek bize şöyle dediği bir ilişkidir: "Bana iman et." Gerçek Hristiyanlık, bilgeliğimizden, başarılarımızdan veya iyi işlerimizden bağımsızdır. Bizim Tanrı ile ilişkimizin temeli, Tanrı'nın bize sundukları ve İsa Mesih aracılığıyla yaptıklarıdır.
Eski Antlaşma'yla, Tanrı bize, nasıl hatta Tanrı önünde yaşayacağımızı anlatan Yasaları verdi. Yasaların amacı, bizi İsa Mesih'e hazırlamaktı. Ancak yasaların kendisi, sonsuz bir değeri olmadığı gibi, İsa Mesih'in yaptığı işi yerine getirme yeteneğimize sahip değildi. İsa Mesih'in gelişiyle birlikte, yasa artık üzerimizde bir gözetmen olarak durmuyoruz. Çünkü artık İsa'ya olan imanımız var.
Hristiyan olarak, İsa Mesih'e olan imanımızın bizi Tanrı'nın çocukları haline getirdiğini bilmeliyiz. İmanımız sayesinde, Tanrı'ya olan özel bir yakınlığımız ve özel bir ilgimiz var. Tanrı bizi seviyor, ilgileniyor ve bizimle ilgileniyor. İmanımızı İsa Mesih'e vererek, İsa'nın kıyafetlerini giymiş oluyoruz. Artık bizimle ilgili şeylerde değil, İsa'nın tanınması için tanıklık etmekteyiz. Ve bu, bizi Tanrı'nın vaat ettiği mirasın varisleri yapar.
Bu gerçeklerin ışığında, kim olduğumuza ve ne yaptığımıza ilişkin sorulara yeni bir bakış açısı getirmeliyiz. İçimizde derinlemesine yerleşen İsa'yla bütünleştiğimizde, yaşamımız üzerinde devrim niteliğinde bir etkisi olur. Kim olduğumuz, İsa'yla değil, dünyevi kavramlarla, statülerle veya kimliklerle belirlenir. Kimliğimizi bulmak için İsa'yla bütünleşmekten başka bir şey yoktur. İsa'yla bütünleştikçe, diğer insanlarla olan bağımızı ve aidiyetimizi keşfederiz. İnsanların yeteneklerine, kültürlerine, uzmanlıklarına veya dillerine bakmaktan ziyade, İsa ile bağ kurarız. İsa bizi birleştirir ve biz de bu birlikte bir aile olarak yaşarız. Ve bütün bu birlik bizi tarihin akışında yer bulmamızı sağlar. İnsanların farklılıklarını değil, İsa'nın bizi birleştiren kimliğimizi görürüz. Kim olduğumuz İsa'da ortaya çıkar ve bu bizi tüm Hristiyan ailesiyle birlikte ilerlemeye teşvik eder.
Sonuç olarak, kim olduğumuzun önemi, İsa'ya olan imanımız ve onunla olan birleşmemizle belirlenir. İsa'ya olan imanımız ve kimliğimizin İsa ile olan birleşmesi bizi Tanrı'nın çocukları haline getirir ve bizi bir arada tutar. İsa'nın İsa'ya olan imanımızı bütünleşmemizle birlikte yaşayarak, kim olduğumuzun temelinde değil, İsa'nın kim olduğunda odaklanmamız gerektiğini hatırlamalıyız.