"İsrail Boykotu | The Mehdi Hasan Show"

Tabla de Contenidos:

1. Giriş
2. İngiltere ve Amerika Arasındaki Çay Boykotu
3. Amerika'daki Anayasal Boykot Hakları
4. Rosa Parks ve Montgomery Otobüs Boykotu
5. Indiana ve Georgia'daki Son Boykot Tartışmaları
6. Amerika'da İsrail Boykotu Yasaları
7. Boykot Belgeseli "Boycott"
8. Anti-Boykot Yasalarının Geçişi
9. Boykotun Temel İlkesi: Özgür Konuşma Hakkı
10. Partiler Üzerindeki Etki: İsrail Boykotunun Tartışmalı Doğası

Boycott: Amerika'da Bir Hak veya Yasak mı?

Amerika, protesto hareketleri ve boykotlarla derinden bağlantılı bir ülke olarak tanınır. Tarihsel olarak, Amerikan kolonileri, İngiliz East India Company'nin vergilendirilmesi konusundaki hoşnutsuzluklarını dile getirmek için çay boykotu gerçekleştirmişlerdir. Bu olay, Amerikan Devrimi'ne yol açan isyanın temel adımlarından biri olarak kabul edilir. Amerikan hikayesinde, protesto ve barışçıl toplanma hakkı, ABD Anayasası tarafından güvence altına alınmıştır. Ancak, İsrail'e yönelik boykotları kapsayan Boykot, Yatırım ve Ambargo Hareketi veya BDS, Amerika'da tartışmalara neden olmuştur. Bu makalede, Amerika'da boykotun yasal ve toplumsal yönlerini keşfedeceğiz ve "Boycott" belgeseli hakkında daha fazla bilgi vereceğiz.

1. Giriş

Amerika'nın tarihine baktığımızda, boykotların özgürlük mücadelelerinin önemli bir parçası olduğunu görürüz. Boston'daki Çay Partisi ve Rosa Parks'ın otobüs boykotu gibi olaylar, Amerikan halkının adaletsizliklere karşı duruşunu simgeler. Ancak, Amerika halkının İsrail'e yönelik boykotunun yasal ve siyasi boyutları oldukça tartışmalıdır. Bu makalede, Amerika'da boykotun tarihini, bu hareketin yasal mevzuatını ve son zamanlarda çekilen "Boycott" belgeselini ele alacağız.

2. İngiltere ve Amerika Arasındaki Çay Boykotu

Amerikan Devrimi öncesinde, Amerikan kolonileri İngiltere tarafından uygulanan baskıcı vergilere karşı bir tepki olarak çay boykotu gerçekleştirdi. Bu boykot, İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'nin çayını boykot etmek ve böylece İngiliz ekonomisine zarar vermek amacıyla yapıldı. Bu hareket, vergisiz temsil hakkını talep eden Amerikan halkının özgürlük mücadelesinin önemli bir adımı olarak kabul edilir. Boston'daki Çay Partisi, Amerikan tarihindeki en sembolik olaylardan biri olarak anılır ve barışçıl protesto ve boykot haklarının temel adımlarından biri olarak kabul edilir.

3. Amerika'daki Anayasal Boykot Hakları

Amerika Birleşik Devletleri Anayasası, barışçıl protesto ve toplanma haklarını güvence altına almaktadır. 1982 yılında ABD Yüksek Mahkemesi, boykotların Birinci Değişiklik uyarınca korunduğunu ve ifade özgürlüğünün bir parçası olduğunu belirlemiştir. Bu karar, Amerikalılara özgürce boykot yapma hakkı vermiş ve böylece tarihte bir dönüm noktası olmuştur. Ancak, Amerika'da İsrail'e yönelik yapılan boykotların yasal olarak yasaklandığı bölgeler bulunmaktadır. Özellikle 32 Amerikan eyaletinde, İsrail'e yapılan boykotlar devlet kurumları tarafından yasaklanmıştır. Örneğin, devlet sözleşmesi almak isteyen kişiler veya kamu okullarında öğretmenlik yapanlar, İsrail'e yönelik boykotu desteklememe anlaşması imzalamak zorundadırlar.

4. Rosa Parks ve Montgomery Otobüs Boykotu

Rosa Parks'ın 1955 yılında Montgomery, Alabama'daki bir otobüste ırklararası ayrıma karşı duruşu, Amerikan tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Parks, otobüsün arka kısmına gitmeyi reddederek bir protesto gerçekleştirmiştir. Bu eylem, Montgomery Otobüs Boykotu'na yol açmış ve sonunda ırklararası ayrımcılığın otobüslerde anayasaya aykırı olduğu federal mahkeme kararıyla sonuçlanmıştır. Otobüs boykotu, Amerikan tarihindeki en uzun süren barışçıl protestolardan biridir ve 381 gün sürmüştür. Bu olay, özgürlük mücadelesi ve boykotun gücünün bir örneğidir.

5. Indiana ve Georgia'daki Son Boykot Tartışmaları

Son yıllarda, Amerika'da boykot tartışmaları güncelliğini korumuştur. 2015 yılında, Indiana eyaletine uygulanan genel boykot, eyaletin dini özgürlük yasasını geçirmesine tepki olarak gerçekleşmiştir. Bu yasaya karşı çıkanlar, LGBT+ topluluğuna karşı ayrımcılığa izin vereceğini iddia etmişlerdir. Benzer şekilde, 2021 yılında Georgia eyaleti, seçmen erişimini kısıtlayan bir yasayı geçirdiğinde boykot tartışmaları gündeme gelmiştir. Donald Trump dahil olmak üzere birçok kişi, bu yasayı eleştiren şirketlere karşı karşı boykot çağrısında bulunmuştur. Coca-Cola, Delta Airlines ve UPS gibi şirketlere boykot çağrısında bulunarak ülkedeki boykot geleneğinin hâlâ canlı olduğunu göstermişlerdir.

6. Amerika'da İsrail Boykotu Yasaları

Amerika Birleşik Devletleri'nde, İsrail'e yönelik boykotu yasaklayan yasaların varlığı ciddi tartışmalara sebep olmuştur. 32 eyalette, özellikle BDS hareketine katılmayı yasaklayan yasalar benimsenmiştir. Bu yasalar, devlet sözleşmelerine başvuran kişilerin, devlet işi yapanların ve kamu okullarında öğretmenlik yapanların İsrail'e yönelik boykotu desteklememe koşuluyla iş yapmalarını zorunlu kılmaktadır. Boykotun yasak olduğu bu eyaletlerde, bu yasaları ihlal edenler işlerinden atılma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. İsrail'in baskıcı politikalarına ve Filistin topraklarında gerçekleştirdiği yasadışı işgal hareketlerine tepki olarak yapılan boykotlar, Amerika'da büyük bir tartışma konusu olmuştur.

7. "Boycott" Belgeseli

Julia Basha'nın yönettiği "Boycott" belgeseli, Amerika'daki İsrail boykotu yasalarının etkisini göstermektedir. Belgeselde, bir yayıncı, bir avukat ve bir öğretmenin hukuki mücadeleleri izlenmektedir. Bu üç kişi, İsrail'e yönelik boykotu desteklemeleri nedeniyle işlerini ve ifade özgürlüklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmışlardır. Belgesel, bu anti-BDS yasalarının Amerikan halkının temel haklarına nasıl müdahale ettiğini göstermekte ve geniş çaplı bir tartışma yaratmaktadır.

8. Anti-Boykot Yasalarının Geçişi

Anti-boycott yasalarının Amerika'da hızla benimsenmesi, örgütlü bir çabanın sonucudur. İsrail odaklı lobiler tarafından desteklenen bu yasalar, sağcı Hristiyan toplulukları ile işbirliği içinde hareket etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çeşitli eyaletlerde benzer yasaların hızla kabul edilmesi, iyi organize edilmiş bir çabanın sonucudur. Ayrıca, geleneksel pro-iş dünyası birlikleri olan American Legislative Exchange Council gibi toplulukların bu yasaların geçişinde önemli bir rolü vardır. Ayrıca İsrail hükümetinin yasadışı yerleşim faaliyetlerini desteklemek amacıyla Amerika'da faaliyet gösteren kar amacı gütmeyen örgütlere mali kaynak sağladığı ortaya çıkmıştır. Bu girişimlerin birleşimi, boykot yasalarının hızla kabul edilmesine ve halktan uzak bir şekilde uygulanmasına yol açmıştır.

9. Boykotun Temel İlkesi: Özgür Konuşma Hakkı

Amerika tarihinde boykotun, özgür konuşma hakkı ile sıkı bir bağlantısı vardır. Boykot, bireylerin veya grupların politik veya sosyal hoşnutsuzluklarını ifade etme yoludur. Bu nedenle, bazı eleştirmenler İsrail boykotunu yasaklayan yasaların anayasaya aykırı olduğunu savunmaktadır. Özgür konuşma hakkı, Amerikan değerlerinin temel bir parçasıdır ve yabancı bir ülkenin politikalarına karşı boykot yapma hakkı da dahil olmak üzere birçok farklı konuda savunulmaktadır. Boykot, demokratik bir toplumda farklı görüşleri ifade etmenin bir yoludur ve Amerika'nın protesto geleneğinin bir parçasıdır.

10. Partiler Üzerindeki Etki: İsrail Boykotunun Tartışmalı Doğası

İsrail boykotu, Amerika'da büyük tartışmalara neden olan bir konudur ve siyasi partiler arasında farklı tepkilere yol açmıştır. İsrail'i boykot etmenin anti-semitik olduğunu iddia edenler, BDS hareketinin, dünyadaki tek Yahudi çoğunluğuna sahip devleti yıkma amacı güttüğünü ileri sürmektedir. Ancak, bu yasaların eleştirmenleri, İsrail veya Yahudilerle ilgili bir mesele olmadığını savunmaktadır. Onlar için esas mesele, Amerika'da ifade özgürlüğü ve boykot hakkının korunmasıdır. Bu nedenle, bu yasaların iptal edilmesi için birçok kişi ve örgüt mücadele etmektedir.

Sonuç

Amerika'da boykot ve ifade özgürlüğü arasındaki ilişki karmaşıktır ve tartışmalıdır. Amerikan tarihinde, boykotlar önemli siyasi değişimlere öncülük etmiştir ve hala toplumdaki belirli konuları ele almak için kullanılmaktadır. İsrail'e yönelik boykotlar ise Amerika'da çeşitli tepkilere yol açmıştır ve yasal olarak sınırlamalara tabi tutulmuştur. "Boycott" belgeseli, bu tartışmaları ve yasaların etkilerini derinlemesine incelemektedir. Özgür konuşma hakkı ve boykotun temel ilkesi, Amerika'da hâlâ aktif olarak savunulan değerlerdir. Ancak, bu konunun tartışması devam etmektedir ve yasaların gözden geçirilmesi çağrıları yapılmaktadır. Boykot, halkın demokratik katılımının ve ifade özgürlüğünün önemli bir parçasıdır ve Amerika'da bu hakların korunması konusunda daha fazla çalışma gerekmektedir.

💡Highlights:

• Amerika tarihindeki çay boykotu ve Montgomery otobüs boykotu, özgürlük mücadelesinin sembol olaylarıdır.
• İsrail'e yönelik yapılan boykotlar 32 Amerikan eyaletinde yasaklanmıştır.
• "Boycott" belgeseli, İsrail boykotu yasalarının etkilerini incelemektedir.
• ABD Anayasası, barışçıl protesto ve toplanma hakkını güvence altına almaktadır. Ancak İsrail boykotlarına yönelik yasal sınırlamalar bulunmaktadır.
• İsrail boykotu, Amerika'da siyasi tartışmalara neden olmuştur ve farklı tepkilere yol açmıştır. Boykotun temelinde ise özgür konuşma hakkı yatar.

Sıkça Sorulan Sorular

S1. İsrail'e yönelik boykot yasaları ne zaman yürürlüğe girdi? İsrail'e yönelik boykot yasaları, farklı eyaletlerde farklı zamanlarda yürürlüğe girmiştir. Bugün itibariyle, 32 Amerikan eyaletinde bu tür yasalar bulunmaktadır.

S2. "Boycott" belgeselinin ana konusu nedir? "Boycott" belgeseli, Amerika'da İsrail boykotu yasalarının etkilerini ve bu yasalara tepki gösteren üç farklı kişinin hikayesini anlatmaktadır. Belgesel, bu yasaların Amerikan halkının ifade özgürlüğüne müdahale ettiğini göstermektedir.

S3. İsrail boykotu yasalarının hedefi nedir? İsrail boykotu yasaları, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgal politikalarına ve Palestinyalılar üzerindeki baskılarına karşı tepki olarak yapılan boykotları hedeflemektedir. Bu yasalar, İsrail'e ekonomik baskı uygulamayı amaçlayan BDS hareketini engellemek için uygulanmaktadır.

S4. İsrail boykotu yasaları anayasaya aykırı mıdır? İsrail boykotu yasalarının anayasaya uygunluğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Karşıtlar, bu yasaların ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini ve anayasaya aykırı olduğunu savunmaktadır. Ancak savunanlar, bu yasaların İsrail karşıtı faaliyetleri engellemek için gereklilik olduğunu iddia etmektedir.

S5. İsrail boykotu yasalarına karşı nasıl mücadele ediliyor? İsrail boykotu yasalarına karşı mücadele etmek için çeşitli hukuki girişimler yapılmaktadır. "Boycott" belgeseli de bu mücadeleyi desteklemek ve konuyu daha geniş bir kitleye duyurmak amacıyla yapılmıştır. Ayrıca, bazı aktivist gruplar ve sivil toplum örgütleri bu yasaların iptal edilmesi için çaba sarf etmektedir.

Kaynaklar:

• Just Vision.org - https://justvision.org/
• The Mehdi Hassan Show - YouTube