Tanrı'dan Gelen Bir Görev Üzerinde

İçindekiler

📑

1. Tanıtım
2. İsa'nın Görevlendirmesi
3. Görevimize Odaklanmak
4. Kilise'nin Görevi
5. Yeteneklerimizi Kullanmak
6. Hedefimiz: Tanrı'yı Tanıtmak
7. İlahi Bilgelik ve Anlayış
8. Korku ve Saygı
9. Tanrı'ya Odaklanma
10. Özümüzü Kavramak

📑 İsa'nın Görevlendirmesi: İmanımızı Yaşamak ve Paylaşmak

Bugünün Kutsal İncil'inde, İsa havarilerini yanına çağırarak onlara güç ve yetki verir. Onları "bütün şeytanlara karşı güç ve hastalıkları iyileştirme yetkisiyle" donatır ve Tanrı'nın Krallığını duyurmaları ve hastaları iyileştirmeleri için gönderir. İsa, havarilere, yolda yanlarında hiçbir şey götürmemelerini söyler ve konakladıkları evde kalmalarını ve oradan ayrılmalarını emreder. Kendisini kabul etmeyenlere tanıklık etmek için ayaklarının tozunu silmelerini ister.

Günlük hayatta, sık sık yaşamın günlük telaşlarına kapılıp kendimizi unutabiliyoruz. İşlerimizin, sorumluluklarımızın ve günlük kaygıların enerjimizi tüketmesiyle, kendimizi hedefimizden uzaklaşmış hissedebiliriz. İşte İncil'deki bu hikayeyle, İsa bize havarilerin üzerindeki görevini hatırlatıyor ve bizlerin de aynı göreve çağrıldığımızı söylüyor. Biz sadece kendi hayatlarımızı yaşamıyoruz, cennete gitmeye çalışmıyoruz; İsa bizi Tanrı'nın görevlisi olarak çağırıyor. Bu perspektifle bakıldığında, kim olduğumuzu ve ne yapmamız gerektiğini net bir şekilde görmemizi sağlıyor. İşte İncil'de bugün İsa'nın öğrencilerini güçlendirmesi ve onlara bu görevi vermesiyle başlıyor. Onlara kim olduklarını ve ne için var olduklarını net bir şekilde görmeleri için güç veriyor.

Kilisenin bugün yaşadığı zorluklar hiç de komik değil. Birçok açıdan, Kilise'nin misyonuna karşı bir şeytani saldırı söz konusu. Bu durum Kilise'nin görevini sarsıyor ve kim olduğumuzu ve ne için var olduğumuzu unutuyoruz. Papa Francis'in sürekli olarak vurguladığı şeylerden biri, Kilisenin misyon için var olduğudur. Bugün, sadece kendi özel ruhlarımızın kutsanması için toplanmıyoruz, güçlenmek için bir araya geliyoruz, böylece Efendimizden ayrıldığımızda Tanrı'nın çağrısının farkında olacak ve onun misyonunda hareket edeceğiz. Peki bu misyon nedir? İsa, havarilere güç veriyor ve bize de şeytanları kovma yetkisi veriyor. Bizi küçük düşüren, hayatın yaşanası bir şey olmadığını söyleyen her şeyi kovmak için güçlendirir. İsa bizi Tanrı'nın Krallığı'nı duyurmaya ve iyileştirmeye gönderir.

Bugün Aziz Cosmas ve Damian'ın bayramını kutluyoruz. Onlar, yeteneklerini dünyada bir fark yaratmak için kullanan hekimlerdi. Mucizevi yetenekleriyle birçok insanı iyileştirdiler. Ancak bizler, kasap, fırıncı veya mumyalıktan olsun, Tanrı tarafından armağan edilen birçok yeteneğe sahibiz ve bu yetenekleri dünyada bir fark yaratmak için kullanmamızı istiyor. Ben, işte size gerçek bir hikaye anlatayım: Bir zamanlar bir yabancı bir şirkete geldi ve CEO'ya ne iş yaptığını sordu. CEO ona garip bir şekilde baktı ve "Bunu ne yaptığımı düşünüyorsun?" dedi. "Benim görevim hissedarlar için para kazanmaktır." diye cevapladı. Yabancı, CEO'nun sekreterine gitti ve ona ne yaptığını sordu. Sekreter, "Onun dediklerini yapmaktan başka bir şey değil, işim budur." dedi. Muhasebeciye gitti ve ona ne yaptığını sordu. Muhasebeci, sayıları düzenlediğini ve defterlerin dengeli olduğunu söyledi. Yabancı en sonunda temizlikçiye gitti ve ona ne yaptığını sordu. Temizlikçi, "İnsanları uzaya taşımak için roket gemileri yapmaya yardımcı oluyorum." dedi. Biz Tanrı'nın bize verdiği nadir hayatta bir kez elde ettiğimiz bu şeyi ne yapıyoruz? Sadece günlük işlerimize mi bakıyoruz, yoksa İsa'nın Çanakkale'ye Tanrı'nın Krallığı'nı duyurmak için davet ettiği daha büyük resmi görebiliyor muyuz? Biz gerçekten Tanrı'nın Krallık'ını inşa ediyoruz, İsa bizimle birlikte ve şu anda Tanrı bizimle birlikte mi diyoruz? Gün geçtikçe, insanlar kültürümüzü post-Hristiyan kültür olarak görüyor. Hristiyanlık ötesine geçtiğimize dair bir algı oluşuyor ve ne kadar üzücü bir durum bu. Dün akşam birkaç arkadaşla birlikte akşam yemeği yedik ve Amerika'da kiliselerimizin neden bu kadar boş olduğunu konuştuk. Avrupa'daki durumdan biraz daha iyi durumdayız, çünkü oradaki kiliseler çoğu zaman müzeden daha fazla değil. Ancak günümüzde kiliselerimiz Avrupa'dakiler gibi olma tehlikesiyle karşı karşıyadır, eğer durumu düzeltmek istiyorsak Katolik Hristiyanlar olarak bir araya gelip, müjdeleme görevinin hepsine ait olduğunu fark etmeliyiz. Tanrı'nın Krallığı'nı inşa ediyoruz, Mesih bize çalışıp bu dünyada fark yaratmamızı istiyor ve biz de havariler gibi günahkâr ruhları iyileştirmek için görevlendiriliyoruz. Bu sabahki vaazda, Piskopos Robert Barron bu pasajı yorumlarken, Kutsal Ruh'un yedi armağanı olan bilgelik, anlayış, öğüt, bilgi, yiğitlik, Tanrı korkusu ve kutsal nezaketin bugün daha da önemli olduğunu söyledi. Özellikle korku ve saygı armağanları bugün yeniden keşfetmeliyiz. Korku demek, Tanrı'yı kaybetmekten korkuyor olmak demektir. Hayatımızın merkezinde Tanrı'nın olduğunu, tüm eylemlerimizin, düşüncelerimizin ve arzularımızın Tanrı ile olan ilişkimizi derinleştirmeye odaklandığını bilmektir. Saygı, yaşamımızın eylemlerinin Tanrı'nın kutsal tapınma hedefine yönelik olduğu anlamına gelir. Arada bir The New Yorker dergisinde yayımlanan bir karikatür var. İki kişi 100 dolarlık bir banknotun önünde ileri geri eğiliyor ve birisi öbürüne dönerek "Burada ibadet etmeyi seviyorum çünkü kendimi ikiyüzlü hissetmediğim tek yer burası." diyor. Saygı, Tanrı'yı yaşamın merkezine yerleştirmektir ve Tanrı'ya layık olan tapınmayı yapmaktır.

Bugün, Tanrı'nın çağrısı ve misyonumuzu net bir şekilde tanımamızı sağlayan bu konuyu özetleyen birkaç başlık seçtim. İncil'de İsa, havarilerini gönderdi ve onlara Tanrı'nın Krallığı'nı duyurmak ve iyileştirmek için güç verdi. Bizim de aynı görevi paylaştığımızı hatırlamamız gerekiyor. Kilise'nin, birbirimize destek olarak misyonun parçası olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor. Yaratılış ve İsa'nın bizi nasıl güçlendirdiği hakkında birkaç bilgi verilmelidir. Yaratıcımızın bizlere nasıl yetenekler verdiği ve bu yetenekleri nasıl kullanmamız gerektiği anlatılmalıdır. Ayrıca Tanrı'nın Krallığı'nı inşa ederken karşılaşabileceğimiz zorluklar ve engeller hakkında bilgilendirme yapılmalıdır.

📚 Tanıtım

Bugün size İsa'nın havarilerini görevlendirdiği olayı anlatacağım. Bu hikaye, bize öğretmenimizin bizi nasıl güçlendirdiğini ve tanımladığını hatırlatıyor. Aynı zamanda Kilise'nin misyonunu ve her birimizin bu misyonda nasıl yer aldığını anlamamıza yardımcı olacak bilgiler sunacak. Tanrı tarafından bize verilen yetenekleri nasıl kullanabileceğimizi ve Kendisinin Krallığını inşa etmek için aramızda gerçekleştireceğimiz işi açıklayacağım.

🗝️ İsa'nın Görevlendirmesi

İsa, havarilerini yanına çağırarak onlara güç ve yetki verir. Kendilerini teşhir etmek ve hâlâ bu ekibin parçası olup olmadıklarını görmek için sahte kimlikleri bırakmalarını ister. Ayrıca, görevlerini yerine getirirken karşılaşacakları zorlukların farkında olmalarını sağlar. İsa, havarilerine şeytanları kovma yetkisi verir ve hastaları iyileştirmeleri için güç verir. Bu olayın üzerine, İsa'nın havarilerinin bu yetkileri kullanarak kötülükleri ve hastalıkları yenip Tanrı'nın Krallığı'nı duyurduklarını görüyoruz.

🎯 Görevimize Odaklanmak

İsa'nın havarilerine verdiği görev, bizim de paylaştığımız bir görevdir. Bizler de onun öğrencileri, takipçileri ve elçileriyiz. Misyonumuz, Tanrı'nın Krallığı'nı duyurmak ve insanları iyileştirmektir. Bu misyonu yerine getirmek için Tanrı tarafından bize verilen yetenekleri kullanmalıyız. Her birimiz, Tanrı tarafından özel yeteneklerle donatılmışız ve bu yetenekleri kullanarak dünyada fark yaratabiliriz. Önemli olan, bu yetenekleri Tanrı'nın hizmetine sunabilmek ve büyük resme odaklanabilmektir.

⛪ Kilise'nin Görevi

Bugün Kilise'nin karşılaştığı zorlukların farkındayız. Birçok kişi, Hristiyanlığın etkisini kaybettiğini söylüyor ve Kilisenin varlığını sorguluyor. Ancak bu Bizans imparatorluğu döneminde gerçekleşen bir durum değil. Kilise hala yaşayan bir varlık ve misyonunun parçası. Kilise'nin görevi, insanları İsa'ya çağırmak ve Tanrı'nın Krallığı'nı yeryüzünde inşa etmek için çalışmaktır. Bu görevi yerine getirebilmek için tüm Katolik Hristiyanların bir araya gelmesi ve birlikte hareket etmesi gerekmektedir.

🎁 Yeteneklerimizi Kullanmak

Bugün Aziz Cosmas ve Damian'ı kutluyoruz, onlar yeteneklerini kullanarak dünyada bir fark yaratmış olan hekimlerdi. Aynı şekilde, her birimiz Tanrı tarafından bize özel yetenekler verildi ve bu yetenekleri kullanarak dünyaya hizmet etmeliyiz. Tanrı'nın bize verdiği yetenekleri kullanarak insanları iyileştirebilir, iyilik yapabilir ve Tanrı'nın Krallığı'nı inşa edebiliriz. Önemli olan, yeteneklerimizi Tanrı'nın hizmetine sunmak ve dünyada bir fark yaratmaktır.

🌍 Hedefimiz: Tanrı'yı Tanıtmak

Hristiyan olarak, amacımız Tanrı'yı dünyaya tanıtmaktır. Bu, en büyük görevimizdir ve hayatımızın merkezinde olmalıdır. Çevremizdeki insanlara Tanrı'nın sevgisini, merhametini ve lütfunu göstermek için çaba sarf etmeliyiz. İbadet, dualar ve yardımlaşma gibi faaliyetler yoluyla Tanrı'ya olan bağlılığımızı göstermeliyiz. Bu şekilde, dünyaya Tanrı'nın Krallığı'nı taşıyabilir ve insanları onun sevgisine çekebiliriz.

🙏 İlahi Bilgelik ve Anlayış

Bugün İncil'de bahsedilen İlahi Bilgelik ve Anlayışın önemini anlamamız gerekiyor. İlahi Bilgelik, Tanrı'nın bize sağladığı ilahi bilgidir ve bizi dünyanın gerçeklerinden ayırır. Anlayış ise Tanrı'nın bize sağladığı içgörüdür. Bu iki armağan bize, misyonumuzu daha iyi anlamamız, engellerle başa çıkmamız ve Tanrı'nın işini gerçekleştirmemiz için yardımcı olur.

🙏 Korku ve Saygı

İsa'nın görevlendirmesi sırasında havarilere korku ve saygı armağanlarını vermesi çok önemlidir. Korku, Tanrı'yı kaybetme korkusu demek değildir. Tam tersine, Tanrı kaybetmekten korkmamız, Tanrı'nın hayatımızın merkezinde olduğunu unutmamamız anlamına gelir. Saygı, Tanrı'ya karşı derin bir saygı duymamız ve ona olan tapınmamız anlamına gelir. İlahi hedefimize yönelik hareketlerimizle Tanrı'ya olan bağlılığımızı gösteririz.

💡 Özümüzü Kavramak

Son olarak, Tanrı'nın bizi nasıl güçlendirdiği ve misyonumuza nasıl odaklanmamız gerektiği hakkında fikir sahibi olmalıyız. İncil bize, Tanrı tarafından bize verilen yetenekleri ve misyonu kullanmamız gerektiğini hatırlatır. Bizler, Kilise'nin birer parçası olarak, tüm dünyaya Tanrı'yı tanıtmak ve onun Krallığı'nı inşa etmek için mücadele ediyoruz. Bizimle birlikte İsa'da bir araya geldiğimizde, güçlü bir topluluk oluştururuz ve dünyaya Tanrı'nın sevgisini taşırız.

🔔 Şimdi Tanrı'nın bizi çağırdığı göreve odaklanma zamanı geldi. Kilise'nin misyonunda yerimizi almalı ve Tanrı'nın Krallığı'nı dünyaya duyurmalıyız. Bugün, Tanrı tarafından bize verilen yetenekleri kullanarak hayatlarımızda bir fark yaratmalıyız. İlahi bilgelik ve anlayışla donatılmış olarak, engelleri aşmalı ve Tanrı'nın işini gerçekleştirmeliyiz. Korku ve saygıyla Tanrı'ya yönelmeli ve ona olan bağlılığımızı göstermeliyiz. Özümüzü kavramalı ve İsa'dan aldığımız güçle misyonumuzu yerine getirmeliyiz. İşte o zaman gerçek bir Katolik Hristiyan olarak varlığımızın anlamını bulacak ve dünyaya Tanrı'nın sevgisini taşıyabileceğiz. Amen.

👐 SSS (Sıkça Sorulan Sorular)

1. Soru: İlahi Bilgelik ve Anlayış nedir? Cevap: İlahi Bilgelik, Tanrı'nın bize sağladığı ilahi bilgidir ve bizi dünyanın gerçeklerinden ayırır. Anlayış ise Tanrı'nın bize sağladığı içgörüdür.

2. Soru: Kilisenin görevi nedir? Cevap: Kilise'nin görevi, insanları İsa'ya çağırmak ve Tanrı'nın Krallığı'nı yeryüzünde inşa etmek için çalışmaktır.

3. Soru: Yeteneklerimizi nasıl kullanmalıyız? Cevap: Tanrı tarafından bize verilen yetenekleri kullanarak dünyada bir fark yaratmalıyız. Her birimiz, Tanrı'nın hizmetine sunulan özel yeteneklere sahiptir.

4. Soru: Korku ve saygı armağanları nelerdir? Cevap: Korku, Tanrı'yı kaybetmekten korkma anlamına gelmez. Saygı, Tanrı'ya derin bir saygı duyma ve ona tapınma anlamına gelir.

5. Soru: Bizim görevimiz nedir? Cevap: Görevimiz, Tanrı'yı dünyaya tanıtmak ve onun Krallığı'nı inşa etmek için çalışmaktır. Her birimiz, Tanrı tarafından belirlenen misyona katılmaktadır.