Tanrı'ya Hizmet Etmek: Bereketlerin Farkına Varın!
İçindekiler
- Giriş
- Tanrı'ya Hizmet Etme
- Gözlem: Kendim Odaklı Yaşam
- Tanrı'nın Bereketi
- İçsel Hastalıklarımız
- Tanrı'nın Koruyuculuğu
- Her Gün Tanrı'ya Hizmet Etme
- Şükretmek ve Bereketlerin Farkına Varma
- İçimizdeki Hastalıkları Tanıma
- Tanrı'ya Hizmet Etmek İçin İnatçı Olma
- Sonuç
Tanrı'ya Hizmet Etme
Bugün Exodus 23:25'ten bir ayeti sizlerle paylaşmak istiyorum: "Rabbin, Tanrınızın hizmetkarı olacaksınız: O, ekmeğinizi ve suyunuzu kutsayacak ve aranızda hastalık bırakmayacaktır." Bu mesajı "Tanrı'ya hizmet etmek" olarak adlandıralım. Merhaba, bereketler ve hastalıkla dolu olanı selamlama. Gün içinde yaptığımız en önemli şey Tanrı'ya hizmet etmek olmalıdır. Sabah uyandığımızda aklımıza gelen ilk düşünce genellikle bugün ne giyeceğim, kahvaltıda ne yiyeceğim gibi kendi üzerimizde odaklanan şeyler oluyor. Ben düşüncelerimi gözden geçirdiğimde fark ettim ki, çoğu zaman Josiah bugün beni sevdiğini nasıl gösterdi diye düşünüyorum. Bulaşıkları yıkadı mı, oyuncakları yerine koyarken yardım etti mi? Liste uzayıp gider ve yine bencillik devam eder. Bunun yerine, senin sevildiğini nasıl gösterdiğimi düşünmem gerektiğine karar verdim. Ona dinlenme zamanı vermeyi düşünerek niyetli miydim? Bugün onu dolduran bir şey yapma fırsatı oldu mu? Kendi üzerine odaklanan bir dünyada yaşamak çok kolaydır, ilk düşünce bencillik olur ve bu, özellikle COVID-19 ile birlikte etrafımızda her yerde görüyoruz. Şu anda birçoğu korkularını değil, Tanrı'ya hizmet etmeyi düşünerek servis yapıyor. Ancak günümüzde Tanrı'ya hizmet etmek, kendi kendimize yetişebileceğimize ve ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimize güvendiğimiz bir zamanda ortaya çıkmamaktadır.
Tanrı'yı hizmet etmeye adamak günlük görevimiz haline geldiğinde, O ekmeğimizi ve suyumuzu kutsayacaktır. Markete gitmediyseniz, tuvalet kağıdınız ve el dezenfektanınız umarım eksiktir. Ya da Josiah gibi ekonomemiz ise markete gitmek isteyen insanlarla dolu olduğunda, bu çılgınlığı deneyimlemek isteyenlerden biri olabilirsiniz. Hayır, teşekkürler, karantina 2020 benim için. Ancak şaka bir yana, tipik günlük hayatımızda ekmek ve su sıkıntısı yaşamamıza gerek yoktur. Bu ayet, Mısır'daki kölelikten yeni çıkarılan İsraillilere hitap etmektedir. Onlar bir çöldeyken ekmek ve su kutsanacaklarına dair bir söz verildiğini duysalar, biraz sinirli olabilirler. Çünkü her tarafı çöl, su yok, ekmek yok ve Tanrı bunları nasıl kutsamayı düşünüyor ki? Tanrı, çölde sadece O'nun sağlayabileceği şeyleri kutsamaya söz vermektedir. Çölde sadece Tanrı su sağlayabilir, tarım yapılamayan bir yerde ekmek verebilir. İsrailliler, hamur taşımak ve su aramak yerine Tanrı'ya güvenmeleri gerektiğine inanmalıydı. Tipik bir günde kendimize ve ihtiyaçlarımıza nasıl güvendiğimize güvenebiliriz, ancak bu gibi zamanlarda Tanrı'ya güvenmeli ve ihtiyaçlarımızı karşılaması için O'na güvenmeliyiz.
Bu ayetin son kısmı, Tanrı'nın hastalıklarımızı alacağından bahsetmektedir. Ne müthiş bir sözdür bu! Ancak, Tanrı'nın hastalığı alabilmesi için hastalık mevcut olmalı, değil mi? Şu anda etrafımızdaki hastalıklara bu kadar odaklanmış durumdayız ki, içimizdeki hastalıkları görmezden geliyoruz. Hepimizin içinde bencillik, endişe, neşesizlik, kıyas yapma gibi hastalıklarımız var. Bugün sizin için üç meydan okuma hazırladım: İlk olarak, korku yerine Tanrı'ya hizmet edin. Sabah uyandığınızda kendinize, bugün Tanrı'ya nasıl hizmet edebilirim diye sorun. Bu düşünceyi aynaya, alarmınıza yazın ve beyninizi bu şekilde eğitin. Bereketlere selam deyin, bereketlerin farkına varın ve Tanrı'ya şükredin. Hastalığa elveda deyin, çevrenizdeki hastalığa odaklanmayın, içinizdeki hastalığı farkedin ve kendinizi geliştirin. Son kez söylemek istiyorum, Tanrı'ya hizmet edin, bereketlere merhaba deyin, hastalığa elveda deyin.