Yaratılışın Tasarımı: Tanrının Yaratılışı ve Dünya'nın Oluşumu
İçindekiler
- Tanrı'nın Yaratılışı
- Tanrı'nın Yaratılışıyla İlgili Mistik Anlatım
- Işık ve Karanlığın Ayrılması
- Yaratılışın İlk Günü
- Atmosferin Yaratılması
- Yaratılışın İkinci Günü
- Yaratılışın Üçüncü Günü
- Kurak Alanların Oluşturulması
- Dağların Yükselmesi ve Vadilerin Batması
- Suların Aşağılara Akması
- Yaratılışın Üçüncü Gününde Yaratılan Kurak Alanlar
- Yaratılışın Tasarımı
- Dünya'nın Temelleri
- Suların Yerleşmesi
- Okyanusların Sınırlarının Belirlenmesi
Tanrının Yaratılışı ve Dünya'nın Oluşumu
Tanrının Yaratılışıyla İlgili Mistik Anlatım
Tanrı'nın yaratılışı, birçok teolog tarafından "fiat" ile gerçekleştiği şeklinde açıklanır. "Fiat", Latince'de "emir vermek" veya "düzenlemek" anlamına gelir. Tanrı, ışığı var etmek için emir verir ve ışık ortaya çıkar. Bu olay, yaratılışın fiat yoluyla gerçekleştiği olarak adlandırılır.
Işık ve Karanlığın Ayrılması
Tanrı, ışığı karanlıktan ayırır. Işığı "gün" olarak adlandırırken karanlığı "gece" olarak adlandırır. Bu da bize dünyanın ilk gününde hareket etmeye başladığını gösterir.
Yaratılışın İlk Günü
Tanrı, atmosfer yaratır. Bu atmosfer, hayatı sürdürebilecek bir ortam sağlar. Metinde yer alan ifadeler, bazı okuyucuların kafa karışıklığı yaşamasına neden olabilir. Ancak ben sizin için çok daha basit bir açıklama yapacağım.
Atmosferin Yaratılması
İlk olarak, "boşluk" kelimesinin yerine "uzay" kelimesini kullanacağım. Çünkü "uzay", "firmament" kelimesinin daha iyi bir çevirisidir. Firmament, aslında İbranice "rakia" kelimesinden çevrilmiş olup bizim uzay olarak bildiğimiz bir şeydir. Dolayısıyla "firmament" kelimesinin yerine "uzay" kelimesini kullanacağım.
Metni okurken, her ayeti bitirdiğimde bu beyaz tahtaya yazdıklarımı göstererek anlatacağım. Şimdi 6, 7 ve 8. ayetlere bakalım.
"Tanrı şöyle dedi: 'Sular arasında bir uzay olsun ve sular suyu ayırsın.' Ne demek istediğini anlamak için geçtiğimiz haftayı hatırlayalım. Başlangıçta dünya, tamamen sularla çevriliydi. Dağ zirveleri yoktu. Her yer su ile kaplıydı. Kevin Costner'ın oynadığı "Su Dünyası" filmini hayal edin, ancak bu filmde kuru toprak yok. Bu su nasıl dünyanın etrafında kalabilirdi diye sordu bana bir genç geçen hafta. Ben de aynı şekilde Atlas Okyanusu ve Pasifik Okyanusu'nun nasıl dünyayı çevrelediği gibi olduğunu söyledim. Yani burada dünyayı temsil eden şey bu ve dışındaki tüm bu mavi suyla çevriliydi. Ve Tanrı şöyle dedi: 'Suların ortasında bir uzay olsun ve sular suları ayırsın.' Bu yaratılan bir uzaydı ve sular arasında bir ayrım yapıyordu. Suların altında olanlar ile üstünde olanları birbirinden ayırıyordu. Herkes görüyor mu? 7. ayette ise tanrı o uzayı yaptı ve sular, o uzayın altında olan suları ayırdı. Yani şunları yapıyor. Görebiliyor musunuz? 8. ayette ise Tanrı bu alanı göğü olarak adlandırdı. Akşam oldu, sabah oldu; işte ikinci gün." (Kaynak: [Yaratılış 1:6-8])
Yaratılışın İkinci Günü
İkinci gün, dünyada yaşamı ve insanların var olmasını sağlayacak bir atmosferin yaratıldığı gün olarak geçer. Bu noktada, dünya hala tamamen su ile kaplıdır.
Yaratılışın Üçüncü Günü
Tanrı, kuru alanları yaratır. Dünya başlangıçta tamamen suyla kaplıydı ve kuru bir kara parçası yoktu. Tanrı, dağların yükselmesini ve vadilerin alçalmasını sağlar. Sular, yeryüzündeki düşük bölgelere akar. Bu şekilde üçüncü günde kuru alanlar yaratılır.
Psalms 104:5-9'da, "Dünyayı temelleri üzerine yerleştirdin; asla sarsılmayacak" diye belirtilir. "Bütün dağları sularla donattın; kuru bir kara parçası yok. Üçüncü günde, sular, hükümetinin sesiyle kaçtı, dağlar yükseldi ve vadiler, belirlediğin seviyelere indi. Sonra denizlere sınır çizdin ki bir daha dünyayı kaplaymasınlar." (Kaynak: [Mezmur 104:5-9])
Kurak Alanların Oluşturulması
Dağların Yükselmesi ve Vadilerin Batması
Tanrı, üçüncü günde dağların yükselmesini ve vadilerin batmasını sağlar. Bu sayede sular daha düşük bölgelere akar.
Suların Aşağılara Akması
Tanrı'nın emriyle, sular aşağılara doğru akar ve daha düşük bölgelere yerleşir.
Yaratılışın Üçüncü Gününde Yaratılan Kurak Alanlar
Üçüncü günde kurak alanlar yaratılır. Dünya artık kuru bir kara parçasına sahip olmaktadır.
Yaratılışın Tasarımı
Dünya'nın Temelleri
Dünya, sabit temeller üzerine yerleştirilir. Bu sayede istikrarlı bir şekilde durur.
Suların Yerleşmesi
Tanrı, suların yerleşeceği sınırları belirler. Artık dünyayı kaplayamayacaklar.
Okyanusların Sınırlarının Belirlenmesi
Tanrı'nın emriyle, okyanusların sınırları belirlenir. Bu sayede su kıyıları aşamayacak ve kuru alanlar korunacaktır.
Özet
- Tanrı, yaratılışı "fiat" ile gerçekleştirir.
- Işık ve karanlık ayrılır, gün ve gece oluşur.
- İlk gün, atmosferin yaratıldığı gündür.
- İkinci gün, dünyada yaşamı sürdürecek bir atmosferin yaratıldığı gündür.
- Üçüncü gün, kuru alanların yaratıldığı gündür.
- Kurak alanlar, dağların yükselmesi ve vadilerin batmasıyla oluşur.
- Dünya'nın temelleri sabitlenir ve suların yerleşmesi belirlenir.
- Okyanusların sınırları belirlenir.
Sıkça Sorulan Sorular
Q: Tanrı nasıl yaratılışı gerçekleştirir?
A: Tanrı, yaratılışı "fiat" ile gerçekleştirir. Yalnızca emretmesiyle var olanları yaratır.
Q: Işık ve karanlık nasıl ayrılır?
A: Tanrı, ışığı "gün" olarak adlandırırken karanlığı "gece" olarak adlandırır. Böylece dünyada zamanın başlamış olduğunu gösterir.
Q: İlk gün neler yaratılmıştır?
A: İlk günde, atmosfer yaratılmıştır. Bu atmosfer, yaşamın devam etmesi için gerekli olan bir ortam sağlar.
Q: İkinci gün ne olmuştur?
A: İkinci günde, dünyadaki yaşamı sürdürebilen bir atmosfer yaratılmıştır. Bu atmosfer, hayvanlar ve bitkiler için yaşam koşullarını sağlamaktadır.
Q: Üçüncü günde neler olmuştur?
A: Üçüncü günde, kuru alanlar yaratılmıştır. Dağlar yükselmiş, vadiler ise batmış ve sular bu düşük bölgelere akarak kuru alanları oluşturmuştur.
Q: Dünya'nın temelleri nasıl yerleştirilmiştir?
A: Tanrı, dünya'nın sabit temeller üzerine yerleştirilmesini sağlamıştır. Bu sayede dünya istikrarlı bir şekilde durmaktadır.
Q: Sular nasıl yerleşmiştir?
A: Tanrı, suların yerleşeceği sınırları belirlemiştir. Bu sayede sular dünyayı kaplamamaktadır.
Q: Okyanusların sınırları nasıl belirlenmiştir?
A: Tanrı'nın emriyle, okyanusların sınırları belirlenmiştir. Bu sayede su kıyıları aşamayacak ve kuru alanlar korunacaktır.